Þu Mübarek Günde Küsmek Olur Mu?*Uzat Ellerini Bayramlaþalým.*Tanrý Selamýný Kesmek Olur Mu?*Uzat Ellerini Bayramlaþalým.

MERHABA
YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ
KIRŞEHİR
KARINCALI KÖYÜNE HOŞ GELDİNİZ
1-Karıncalı'nın Tarihi
2-Köy Anıları-Yağmur Duası
3-Köyden bakýþ
4-Karıncalı Sülaleler
5-Kurtuluşta Karıncalı
6-Kırşehir ve Köyümüz
7-Karıncalı Meslek Mensupları
8-TEVFİK YILMAZ
"Sazımız-Sözümüz"

9-Köy Yemekleri
10-Kırşehir Tarihi
11-Kırşehir Ozanları
12-Kırşehir Halk Kültürü
13-Kýrþehir ve Dünya
14-Kýrþehir Ünlüleri
15-İstiklalden İstikbale Kırşehir
16-Kırşehir Turizmİ
17-Neþet ERTAÞ
18-Kırşehir Kültürü
19-Kırşehir Haritası
20-Bektaþilik
21-Ahilik
22-Aşık Paşa
23-Atatürk Köþesi
24-Atatürk ve Dünya
25-Atatürk Kýrþehir'de
26-Türk Gençliği 10.Yıl Nutku
27-Bilgi Dağarcığı
28-Topraksız Alkan ın Şiirleri
29-Türkü Şiir ezgi Ağıt Harmanı
30-Serbest Kürsü-Aşık İsmail -Karıncalı Manileri-Misafir Eserleri
31-Deyimler ve Maniler
32-Tarım ve Hayvancılık
33-Yurt Dışındaki Karıncalılar ve Konsolosluk Adresleri
34-VATANA CAN VERENLER
35-Ay Yıldızlı Al Bayrak
36-İstiklal Marşı
37-KIRŞEHİR SEMAHI ve SAKLAMA ODASI
38-Ermenistan/Türkiye ilişkileri
39-Kıbrıs KKTC.
40-Ana Vatan Türkiye
41-TÜRK DÜNYASI
42-Linkler
43-DUYURU-ÖLÜM İLANLARI-ETKİNLİK HABERLERİ GÜNLÜK AYLIK DÜNYADA ZİYARETCİ SAYISI
44-Hayatın İçinden*ANILAR
45-AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
46-KONUK ESERLERİ
MİSAFİR ARAŞTIRMACILARIN KÜLTÜR VE
ARAŞTIRMA MAKALELERİ
48*İNTERNET HABER*GAZETE OKU*RADYO DİNLE*TELEVİZYON SEYRET*
49-KONUK DEFTERİ

29-Türkü Şiir ezgi Ağıt Harmanı


ŞİİR KÖŞESİ
E-MAİLLE GELEN ŞİİRLER BURADA YAYINLANIR

ORTA ASYADA KOPUZ ÖNASYADA SAZ.NEÞETE YAKIÞIR.

saz neþette,neþette saz

saz neþette,neþette saz

GÖRDÜM SEYRELEDİM HACI BEKTAŞ'I
EFSANE OZAN NEŞET ERTAŞ (KONSER)
Linkdir dinliyebilirsiniz.

gul3.gif

BU SAHİFEDE YÜZLERCE ŞİİR TÜRKÜ
EZGİ MARŞ AĞIT VE DEYİŞ VAR

TÜRKÜ ŞİİR AĞIT EZGİ SEVENLER
BURASI SİZE AİT GÜZEL TÜRKİYENİN
GÜZEL İNSANLARI GÜZELLİKLE KALIN

KARINCALI KÖYÜNE HOÞ GELDÝNÝZ

Odana Serdim Hali

Orta Anadolu-Refik Başaran-Rıfat Balaban

Odana Serdim Hali,
Boyu Bir Reyhan Dali
Gören Maşallah Disin,
Kimin Var Böyle Yari Vay.

Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman,
Çok Sevdim, Yanıyom Amman.

Susadım Su İsterim,
Bana Çeşme Gösterin
Çeşme Beni Gandırmaz,
Al Yanaktan İsterim

Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman,
Çok Sevdim, Yanıyom Amman.

Odana Serdim Kilim
Gel Otur Benim Gülüm
Ne Dedim De Darıldın
Kurusun Ağzım Dilim


Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman,

Çok Sevdim, Yanıyom Amman.




Altın yüzük ulanmaz

Altın yüzük ulanmaz
Suya atsan bulanmaz
El kızı değilmi ki
Kurban olsan inanmaz.

Sen az doldur sevdiğim içemiyom ben
Ne kadar güzelisen geçemiyom ben

Altın yüzük yaptırdım
Samsun usdalarına
Doktor ilaç vermiyo
Sevda hastalarına

Sen az doldur sevdiğim içemiyom ben
Ne kadar güzelisen geçemiyom ben

keskin

Meşeler Gövermiş
Türkünün Yöresi Kızılcahamam

Meşeler gövermiş varsın göversin
Söyleyin huysuza durmasın gelsin
Varmasın kötüye asılsın ölsün
Kötü adam var ömrünü yok eder

Bilemedim yaylanızın yolunu
Saçım uzun bağlasınlar kolunu
Eğer anan seni bana vermezse
Yemin ettim keseceğim yolunu

Karaser Deresi bükülür gider
Zülüfler gerdana dökülür gider
Bir yiğit de sevdiğini almazsa
O yiğidin ömrü sökülür gider

Entaresi morumuş

Entaresi morumuş
Yar sevmesi zorumuş
Heveslendim yar sevdim de
İstiyeni çoğumuş

Entaresi moruna
Varmam emmim oğluna
Altın saat yaptırdım da
Sevdiğimin koluna

Entaresi mavili
Nerde kurdun kavili
Evvel böyle değildin de
Şimdi gönlün belli

Böyle Olurmu

Attın gurbet ellere
Düştüm böyle hallere
Bıraktın yadellere
Böyle olurmu

Dereler çağlar oldu
Gözlerim ağlar oldu
Gelmedin yıllar oldu
Böyle olurmu

Kalbimi yaktın güzel
Gurbete attın güzel
Ele bıraktın güzel
Böyle olurmu

Dereler çağlar oldu
Gözlerim ağlar oldu
Gelmedin yıllar oldu
Böyle olurmu

Neşet Ertaş
Kırşehir




Sevgidir Sevgi

Dışın güzelliği için kalayı
Yüreği pak eden sevgidir sevgi
Kula kazandıran cennet alayı
Hakkı ile hak eden sevgidir sevgi

Sevgi dolsun her nefeste içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim

Sevgi dünyasına yalan giremez
Gönülden sevmeyen hakka eremez
Bakar ama perdelidir göremez
Perdeyi kaldıran sevgidir sevgi

Sevgi doldur badeleri içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim

Garibim aklımı alan bir gözdür
Yanar yüreğimde aşkı bir közdür
Hayvan dünyasının nimeti azdır
İnsana çok eden sevgidir sevgi

Sevgi doldur badeleri içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim

>> Neşet Ertaş >>


KAMAN AĞIDI

Kaman'da uşak kalmadı
Redif gitti sürüyünen
Yatamıyom gece gündüz
Gelinlerin zarıyınan

Kars'ta kavga kuruluyor
Redif orda deriliyor
Mızıkalar vuruluyor
Trampetli boruyunan

Şimdi aslanlar güleşir
Yiğitler kana bulaşır
İnşallah Hızır ulaşır
Al bayraklı periyinen


-rafa goydum narı

ırafa goydum narı
ağlarım zarı zarı
küstürdüm de yolladım
ireyhan boylu yari

yar yandan,yandan,yandan,yandan
severim seni candan
iki can bir sevilmez
ya ondan geç ya benden

ıraftaki siniler
hasta olan iniler
yari gurbett'olanın
kulakları çiniler

yar yandan,yandan,yandan,yandan
severim seni candan
iki can bir sevilmez
ya ondan geç ya benden

KIRŞEHİR'DE DÜĞÜNLERDE SÖYLENEN TÜRKÜ

ÇİÇEK DAĞI
Yürü bre Çiçek Dağı
Sende suna boylum kaldı
Hep koçların dönüm çağı
Bülbülün goncası soldu

Göllerde küçücük sunu
Hayat verir sesi cana
Ben ağlarım yana yana
Firkat-i figanım geldi

Beklerim ki yar gelecek
Yarama merhem olacak
Mısır'a sultan olacak
Yusuf-u Kenan'ım geldi

Dedemoğlu ne hal oldu
Dünya haldan hala kaldı
Tez seviştik, tez ayrıldık
Ahırı pişmanım geldi





MUSTAFA KEMAL.İ DÜŞÜNÜYORUM

Mustafa Kemal.i düşünüyorum
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri

Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi

Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere

Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın.
Yaşıyor damar damar yüreklerde.

Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece,
Ellerinden öpüyorum.

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Son verelim iftiraya bühtana
Kardeşane sevişelim can cana
Elbirlikle çalışalım vatana
Çok okul fabrika kuralım kardeş

Çalışalım kurtulalım buhrandan
Nedir senlik benlik usandık candan
Irkımız neslimiz aynı bir kandan
Yurdun yaralarını saralım kardeş

Yürüyelim Atatürk'ün izine
Boş verelim bozguncular sözüne
Göz atalım şu dünyanın hızına
Yürüyüp hedefe varalım kardeş

Veysel'in sözleri kanun dışı mı
Mantığa uymazsa kesin başı mı
Bana düşman etmiş vatandaşımı
Sebebi ne ise soralım kardeş

Adem-i Balçıktan

Ademi Balçıktan Yoğurdun Yaptın,
Yapıp Da Neylersin, Bundan Sana Ne
Halk Ettin İnsani Saldın Cihana
Salıp Da Neylersin Bundan Sana Ne

Bakkal Mısın Teraziyi Neylersin
İşin Gücün Yoktur Gönül Eğlersin
Kulun Günahını Tartıp Neylersin
Geçiver Suçundan Bundan Sana Ne

Katran Kazanını Döküver Gitsin
Mümin Olan Kullar Didara Yetsin
Emreyle Yılana Tamuyu Yutsun
Söndür Şu Ateşi Bundan Sana Ne

Sefil Düştüm Bu Alemde Naçarım
Kıldan Köprü Yaratmışsın Geçerim
Şol Köprüden Geçemezsem Uçarım
Geçir Kullarını Bundan Sana Ne

Kaygusuz Abdal Der Cennet Yarattın
Cehenneme Nice Kulları Attın
Nicesin Ateş-İ Aşk İle Yaktın
Yakıp Da Neylersin Bundan Sana Ne

Kaygusuz Abdal

Meyrem

Bahçeye biber ektim de
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah ne zaman kabaracak da
Yar oğlan oğlan oğlan
Senin o kötü kocan da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah ne zaman geberecek de
Yar oğlan oğlan oğlan

Kale kaleye karşı da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah kalenin dibi çarşı da
Yar oğlan oğlan oğlan
Bir tomurcuk gül olsam da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah açılsam yare karşı da
Yar oğlan oğlan oğlan

Başan da poşusuna da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah oturmuş karşısına da
Yar oğlan oğlan oğlan
Adam meyil verir mi de
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah kapı komşusuna da
Yar oğlan oğlan oğlan

Selvet Aslan
HACIBEKTAŞ

AYIN TÜRKÜSÜ

roseopKARANFÝL DESTE GÝDER*KOKUSU DOSTA GÝDER

Bağa Gel Bostana Gel

Bağa Gel Bostana Gel
Dile Gel Destana Gel
Anan İzin Vermezse
Yalandan Hastalan Gel

Bağ Ayrı Bostan Ayrı
Olamam Dosttan Ayrı
İnsanoğlu Yaşar Mı
Kalsa Nefesten Ayrı

Bağına Girmiş Gibi
Gülünü Dermiş Gibi
Geç Buldum Tez Yitirdim
Oldum Düş Görmüş Gibi

Bağ Ayrı Bostan Ayrı
Olamam Dosttan Ayrı
İnsanoğlu Yaşar Mı
Kalsa Nefesten Ayrı

FAYDALARI ÇOKTUR

Ses duyulur ama resmi çizilmez.
Rüzgâr eser üzerinde gezilmez.
Güneş ışınları ipe düzülmez.(ı)
Faydaları çoktur bize bilesin.

Suyu yakamadın diye kızılmaz.
Evren boşluğuna yazı yazılmaz.
Dumanın çöktüğü dağlar ezilmez.
Faydaları çoktur bize bilesin.

Yıldız kaysa arkasına kopulmaz.
Bilen kişi hiç korkuya kapılmaz.
Ayrılmış buluta kaynak yapılmaz.
Faydaları çoktur bize bilesin.

Topraksız ALKAN'ım aklını diksen.
Sinirsiz kalp olmaz yerinden söksen.
Sonsuz sahil var mı, taş dahi döksen.
Körlüyemen faydasını bilesin.

Anama

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü anam

Anaların hakki kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladı uyuttu anam

Doğurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu anam

Ben yürürdüm anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayıp okşar severdi
Çirkin huylarımı soyuttu anam

Çocuğudum anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti anam

Tükenmez borcum var anama benim
Onun varlığından oldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı anam

Veysel der kopar mi analar bağı
Analar doğurmuş ağayı beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu öğretti büyüttü anam

DİLDEN ZENGİNDİR

Tınasa tığ derler, badasa tozluk.
Sırık cerek ise, alacık yazlık.
Dikmeye köpbasan, ovaya düzlük.
Diyen Anadolu dilde zengindir.

Deve tabanına tarlada tapan.
Fak kurulan, tuzak örülen kapan.
İnsan oğlu zaten bunları yapan.
Diyen Anadolu dilde zengindir.

Kara çav kanı da yedecek ok ta.
Kayış çezilmesin yerine sokta.
Atkı, don yabası, dirgeni yokta.
Diyen Anadolu dilde zengindir.

Öküzleri koş da kanıyı dâle.
Sabındırık dolu mazıyı yağla.
Kırk yıl öncesini yaşarız hâlâ.
Diyen Anadolu dilde zengindir.

Kanı gıcırdarsa çiftçi zevk alır.
Köylüye geçmişi hatıra kalır.
Topraksız ALKAN'ım dört köşe olur.
Diyen Anadolu dilden zengindir.

AYIN ŞİİRİ

DİNEK DAĞI

Aman Dinek Dağı da yeni geldim
Gurbetten
Başım ayık gitmiyor da beladan
Dertten
Kemlik mi gelir de mert oğlu mertten
Kötülerin gölgesi olmaz dalı olmaz

Çıkaydım da Dinek dağı salına, salına
Mal kataydım da mal yemezin malına
Sıtkı bütün arkadaşın yoluna
Biz kelleyi seve seve verenlerdeniz.

erenler:

arzu ederdiniz bir yol görmeye
bugün bize hoş geldiniz erenler
muhabbet bağından güller dermeye
bugün bize hoş geldiniz erenler

tarihler boyunca bir milletiz biz
ilimce dünyayı vermiş idik hız
büyük bir babanın torunlarıyız
bugün bize hoş geldiniz erenler

iyi insan olmak her şeyin başı
kardeş biliyoruz her vatandaşı
anmak için bugün hacı bektaşı
bugün bize hoş geldiniz erenler

hisse alın çırakman'ın sözünden
zerre kaçmaz ariflerin gözünden
kemal atatürk'ün aydın izinden
bugün bize hoş geldiniz erenler

İstiklal Marşı

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli;
Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

O zaman vecdile bin secde eder varsa taşım;
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy

Haçın Ağıdı" Türkü Sözü

Şu Haçın'ın dağlarına
Lale sünbül bağlarına
Gine figanlar kopuyor
Kanberlinin beylerine

Haçında (...) kan pazarı
Var mı kitapta yazarı
Ben Haçını gezeceğim
Nerde şehidler mezarı

Kardaşımın adı Mehmed
Şu gavura edin minnet
Ben Allah'a güvenirim
İnşallah mekanın Cennet

İleri gel dezem kızı
Elimin bir tek değneği
Sayıları kaynatmışlar
Ete yapışmış gömleği

Bizde de vardı kardaş
Aleme sallardı zavur
Sayıları hep toplamış
Camsaroğlu koca gavur

Baş ucumda geziyorlar
İfademi yazıyorlar
Ayan olsun Tufan Beyim
Sağ adamı yüzüyorlar

Haçına da geldi paşa
Sarığın doladı daşa
Bir saatçık mühlet verin
Yaşa Tufan Beyim yaşa

Yağ kazanını kurdular
Çocukları kaynattılar
Gün görmeyen hanımları
Süngü ile oynattılar

Genco Çavuşu yüzdüler
Özne gibi öğe öğe
Başkatibi öldürdüler
Değnek ile döğe döğe

Hançer bıçak açıcılar
Şimdi bizi kesiciler
Ayan olsun Yaşar Beyim
Oruçlu'yu basıcılar

YEMEN TÜRKÜSÜ

Merhametsiz padişahlar askeri
On sene bekletiyor Hicaz'da
Genç iken kocadım yitirdim yari
Soyka Yemen yiğit koymadı bizde

N'olur karlı dağlar ne olur
Asker yarim gelse yaralarım ey'olur

Padişaha söylen yari göndersin
Bu kanunu bu zokonu döndersin
On seneyi bir seneye indirsin

N'olur karlı dağlar ne olur
Asker yarim gelse yaralarım ey'olur

Gelin ömrüm geçti ben mozuluyom
Kara saçıma ağ'ördürdüm, düzlüyom
On senedir asker yolu gözlüyom
Saçım ağırdı, fer kalmadı gözde

N'olur karlı dağlar ne olur
Asker yarim gelse yaralarım ey'olur

KADINLARIMIZ
Ayın altında kağnılar gidiyordu.
Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru.
Toprak öyle bitip tükenmez.
dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişmeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleriyle.
ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık, kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında
ve ayakları altında akan
toprak
toprak
ve
topraktı
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar oynuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru


Hasretinden Prangalar Eskittim




Seni, anlatabilmek, seni,
iyi cocuklara,kahramanlara,
haldan bilmez kahpe yalana
Seni, anlatabilmek seni,
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.

Ardarda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül gürül akan bir dünya....
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,

Ahmet Arif


KARINCALI KÖYÜNE HOÞ GELDÝNÝZ

ÇAYDANLIKTA ÇAYIM VAR

Çaydanlıkta çayım var

Utanacak neyin var
Şu Kaman^'ın içinde
Selvi boylu yarim var
Oğlan oğlan boynuma dolan

Kaynanam kabak gibi
Görümcem şebek gibi
Oğlunu sorarsanız
Baklava göbek gibi

Oğlan oğlan boynuma dolan

Şu evi yapan usta
İnşallah olur hasta
Hiç pencere koymamış
Ben nasıl bakam dosta

Oğlan oğlan boynuma dolan

Enteremin pilesi
Saçımın ondelesi
Benim sevdiğim oğlan
Fakülte talebesi

Oğlan oğlan boynuma dolan

Çeşme altında musluk
Bekçiler çaldı ıslık
Şu Kaman'ın kızları
Hepsi kavrulmuş fıstık

Oğlan oğlan boynuma dolan

Ben Melamet Hırkasını


Ben melamet hırkasmı kendim giydim eynime
Ar u namus şişesini taşa çaldım kime ne (Haydar ...)

Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi
Gah inerim yeryüzüne seyrederim alemi (Haydar...)

Sofular haram demişler bu aşkın badesine
Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne (Haydar...)

Nesimi'ye sormuşlar yarin ilen hoş musun
Hoş oluyum olmuyayım o yar benim kime ne (Haydar...)

Söz-Müzik Nesimi-Neşet Ertaş

YİNE HABER GELMİŞ - Neşet Ertaş


Aman yine haber gelmiş dostun elinden
Durmayıp sevdiğim gelesin demiş (of of)
Bu güzar göndermiş zülfün telinden
Saldığım haberden bilesin demiş

Böyle selam salmış kaşları karam
Tazelendi yine yürekte yaram
Yardan haber gelmiş ben nasıl duram
Tez günler içinde gelesin demiş

Vatan

Tarihin yönünü çok emek çekip
Çağı değiştiren çabadır VATAN.
Kutsal bayrağını al kandan dikip
Nöbetini tutan babadır VATAN!

İnsanlık deyince yoktur ayarı
Özgürlük, hoşgörü, dört bir diyarı
Fakir, fukaranın namusu arı
Yoksula yetime abadır VATAN!

Sinesinde ayla güneş salınır
Dost yoluna davul zurna çalınır
Çakılına göz dikene alınır
Düşmana korkudur, vebadır VATAN!

Çağdan çağa barış ile üreyen
Adım adım bilme, fenne yürüyen
Gönül gözümüze sevgi küreyen
Merhamet yüklenmiş yabadır VATAN!

Misafirperverdir hemen sezilir
Denizi var, güneşi bol, gezilir
Türküsünde kinle kibir ezilir
Titreyen garibe sobadır VATAN!

Vefakardır köyü, kenti, kadını
Hikmetiyle duyurmuştur adını
Unutamaz gezip gören tadını
Yiğitlik timsali obadır VATAN!

İPEKLİ; töresi dengindir dengin
Tarihi boyutu müthiştir zengin
Halkının yüreği enginden engin
Fesada, zalime kabadır VATAN!

Yusuf İpekli



Sökün Ayı

Sökün ayı geldi, çiğdemler bitti
Çırpının çırpını kakışın kuşlar
Gurbet elin kahrı yaktı kül etti
Yanın benim gibi tütüşün kuşlar

Aşk Beni

Dağlara komşu oldum, kuşlara yuva
Mecnun gibi hayran etti aşk beni
Kerem gibi yalınayak yollarda
Yaktı yaktı büryan etti aşk beni

Kimi âşık, kimi derviş dediler
Kimi doğru yola girmiş dediler
Kimi hayın, hırsız, sarhoş dediler
Yıktı yıktı viran etti aşk beni

Kimi deli dedi, kimi budala
Ne çare katlandı gönül her hala
Tutuben yakamdan verdi tellala
Aldı sattı seyran etti aşk beni

Kime derdim yansam beni kınıyor
Ağlamazsam ciğerlerim yanıyor
Al'İzzet'i gören deli sanıyor
Soyundurdu üryan etti aşk beni



Âşık Ali İzzet Özkan

Su Sızıyor Sızıyor

Su Sızıyor Sızıyor, Taşların Arasından.
Eğil Bir Yol Öpeyim, Kaşların Arasından.

Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan.
Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.

Derenin Kenarında, Kalayladım Kazanı.
Kız Ben Senin Yüzünden , Tutmadım Ramazan’ı.

Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan.
Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.

Kar Yağıyor Yağıyor, Abamı Giyeceğim.
Sakallıya Varıp Da , Baba Mı Diyeceğim.

Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan.
Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.

Orta Anadolu

Bu Kışlanın Kapısına

Şu kışlanın kapısına
Mail oldum yapısına
Telli gurban bağlıyayım
Asker yarin kapısına


Yüce dağlar olmasaydı
Laleleri solmasaydı
Ölüm Allahın emri de
Şu ayrılık olmasaydı

Kara kazan kaynamasın
Atım cirit oynamasın
İki sene asker oldum
Nazlı yarim ağlamasın

Kıratımın beli ince
Ölürüm yar görmeyince
Telli yatak serdiremem
Asker yarim gelmeyince

SANMA (kardeslik siiri)


Ey torunlar
Bize sordunuz mu biz kimleriz
Alevi Sünni
Kürt Türk
Kardeşçe yatan elleriz

Sanmayın ki yeryuzunde kalanlarımız düşman olacak
Sanmayın ki bu vatan için ölen bizler ayrı ayrı
Toprak olacak
Bizler bu topraklar için şimdi burdayız
Sanmayın ki birer faniyiz
Acıdayız kordayız
Sizler böyle davrandıkça
Bizler burda zordayız
Kavga devam ederse
Bir gün yine ordayız
Bir gün sizde gelip buradan bir görseniz
Ülkeyi dört bir koldan sevgiyle örtseniz
Bizler işte o zaman huzur ile uyuruz

Bunları her kesim ile paylaşır dururum
Şarapneller patlarken gözlerimin önünde
Ayrım yoktur ülkemin yarınında dününde
Vatan için seve seve canımızı verdikte
Kahrolan yine biziz halimizi gördükçe
Sanmayın ki rahat uyuruz bu kavgalar sürdükçe

İstemem mezarda ne bir anıt ne bir taş
Sizler birlikte olun vatan için hemi kardeş
Neden böyle ağlarız bilirmisiniz mezarda
Sizleri böyle gördükçe yaralarımız azarda
Yine destanlar yazarız yattığımız mezarda

Alevi Sunni nedir
Nereden çıktı bu kavga
Sevmesini bilseniz inan biter bu dava
Vatanıma zarardır puslu ürkek bu hava

Bizler yine birliğiz
Barışta hem savaşta
Kopartmak istiyorlar sizi bu yarışta

Kürt Türk
Alevi Sunni
Bu ütopyada bu mezarlar seçilmez
Birlik olup haykırdık
Bütün dünya duysun diye

Cesetlerimiz geçilir de
Çanakkale geçilmez
Bizler birlikte öldük
Sizler neden kavgada

O gün birlik tohumları ektik
Bu gün neden biçilmez

Sizler Birlik oldukça
Çanakkale'ler değil
Edirne'den Ardahan'a
Ülkemin bir karış toprağı geçilmez



Eklenme: 13-10-2005
Şair: Anonim
Yazan: zilan
Hit: 12

Zülüf Dökülmüş Yüze

Zülüf Dökülmüş Yüze Aman,
Kaslar Yakışmış Göze Aman Aman.
Usandım Bu Canımdan Aman Aman,
Dert İle Geze Geze.

Bu Ellerde Gez Gayri Aman,
Kâtip Ol Da Yaz Gayri Aman Aman.
Bir Kazma Al Bir Kürek Aman Aman,
Mezarımı Kaz Gayrı.

Gün Doğdu Aştı Böyle Aman,
Gönüldür Coştu Böyle Aman Aman.
Sen Orada Ben Burda Aman Aman,
Ömrümüz Geçti Böyle.

Kırşehir

BASTIMDA KIRILDI İĞDENİN DALI

Bastım Da Kırıldı İğdenin Dalı Vay Dalı,
Kötüye Düşenin Böyl'olur Hâli Diller

Diller. Oynaksın Diller Diller,Kaymaksın Diller, Açılsın Kollar Kollar,
Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller,
Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.

Arabacı Arabanı Koş Getir Koş Getir,
Ben Ölüyom Mezarıma Taş Getir Diller

Diller. Oynaksın Diller Diller, Kaymaksın Diller Diller Açılsın Kollar Kollar,
Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller,
Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.

Sabah İnan Esen Seher Yeli Mi Yeli Mi,
Benim Gönlüm Akıllı Mı Deli Mi Diller Diller.

Oynaksın Diller Diller,Kaymaksın Diller Açılsın Kollar Kollar,
Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller,
Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.

Meşeler Gövermiş

Meşeler Gövermiş Varsın Göversin,
Söyleyin Huysuza Durmasın Gelsin.
Varmasın Kötüye Asılsın Ölsün,
Kötü Adam Yar Ömrünü Yok Eder.

Ben Bilemedim Yaylaların Yolunu,
Saçın Uzun Bağlasınlar Kolumu.
Eğer Anan Seni Bana Vermezse,
Yemin Ettim Keseceğim Yolunu.

Karaser Deresi Bükülür Gider,
Zülüfler Gerdana Dökülür Gider.
Bir Yiğit De Sevdiğini Almazsa,
O Yiğidin Ömrü Sökülür Gider.

Evlerinin Önü Bulgur Kazanı

Evlerinin Önü Bulgur Kazanı (Oğlan Kazanı),
Herkes Sever Okuyanı Yazanı (Oğlan Yazanı).
Kimse Sevmez Meyhanede Gezeni (Oğlan Gezeni).

Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır),
Yere Düşer Şekerlenir Ballanir (Oğlan Ballanir).

Denizli'nin Adım Adım Yolları (Oğlan Yolları),
Açılıp Sarmıyor Yarin Kolları (Oğlan Kolları).
Bülbül Gibi Şakır Gider Dilleri (Oğlan Dilleri).

Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır),
Yere Düşer Şekerlenir Ballanır (Oğlan Ballanir).

Evlerine Varamadım Yalınız (Oğlan Yalınız),
Mendilimi Alıkoydu Çalınız (Oğlan Çalınız).
Tenhalarda Söz Atmıştı Oğlunuz (Oglan Kızınız).

Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır),
Yere Düşer Şekerlenir Ballanir (Oğlan Ballanır).

Yöre : Denizli

Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahim

Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahim,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
Göklere Erişti Figânım Ahım,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.

Bir Gülün Çevresi Dikendir Hardır,
Bülbül Har Elinde Ah İle Zardır.
Ne Olsa Da Kışın Sonu Bahardır,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.

Daimi'yem Her Can Ermez Bu Sırra,
Gerçek Aşık Olan Erer O Nûra.
Yusuf Sabır İle Vardı Mısır’a,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
asik Daimi

GÖNÜL DAĞI

Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar dil gizli gizli

Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçanın gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle yol gizli gizli

Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken
Cümle alem uykusunda uyurken
Kimseler görmeden gel gizli gizli

NEREDESİN SEN

Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyo
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyo
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyo
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
nesat ertas


CANANIM

Bana yücelerden seyreden dilber
Siyah kirpiklerin ok mu cananım
İnsaf et yüzünü yüzüme dönder
Istırabın sonu yok mu cananım

Gönül sevdi benim günahım nedir
Yandım ateşine bunca senedir
Mecnun'un derdinden derdim fenadır
Bu derdin dermanı yok mu cananım

Bu dünya misaldir çatısız hana
Ebedi kalmadı şah'a sultan'a
Deryanın içinde bir damla bana
Bu da Mahzuni 'ye çok mu cananım.

Pencereden düşen ayın ışığı
Irgalanır Halil'imin beşiği
Bu yıl beylerde mi ölüm keşiği
Ağlatman Halil'imin Türkmen anasın

Karamanda benim yarim karaman
Bekar olsamda askerliğimi aramam
Sen orda be burada duramam
Çekerim ayrılığı gider bir zaman

BİLMEM BU FELEĞİN (BİR ÇAMŞIHI TÜRKÜSÜ)

Bilmem bu feleğin bende nesi var
Her vardığım yerde yar ister benden
Sanki benim mor sümbüllü bağım var
Zemheri ayında gül ister benden

Yoruldum da yol üstüne oturdum
Güzeller başıma derilsin diye
Gittim padişahtan ferman getirdim
Herkez sevdiğine sarılsın diye

Evlerinin önü zeytin ağacı
Dökülmüş yaprağı kalmış siyeci
Eğer senin gönlün bende yok ise
Sen bana kardeş de, ben sana bacı

Mihriban

Sari Saçlarını Deli Gönlüme,
Bağlamışım Çözülmüyor Mihriban Mihriban.
Ayrılıktan Zor Belleme Ölümü Ölümü,
Görmeyince Sezilmiyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.

Yar Deyince Kalem Elden Düşüyor,
Gözlerim Görmüyor Aklim Şaşıyor Şaşıyor.
Lambada Titreyen Alev Üşüyor Üşüyor,
Aşk Kâğıda Yazılmıyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.

Tabiplerde İlaç Yoktur Yarama,
Aşk Deyince Ötesini Arama Arama.
Her Nesnenin Bir Bitimi Var Ama Var Ama.
Aşka Hudut Çizilmiyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.


SARAMAZSAM YÜREĞİME DERT OLUR


Ağ pınar da güzelinen görgülü
Siyah saçlar sırmayınan örgülü
gız bana güçücükten vergili
Saramazsam yüreğime dert olur

Karşıda görünen güzelin köyü
Koyudur gölgesi soğuktur suyu
köyde sevdiğim güzelin soyu
Saramazsam yüreğime dert olur

Tıkır tıkır merdivandan inişi
Cığışdıyor altınınan gümüşü
İlkin söz verip te sonra dönüşü
Saramazsam yüreğime dert olur

Sabahınan vardım hamur kesiyor
Mor belikler efir efir esiyor
güzel de bana niye küsüyor
Saramazsam yüreğime dert olur
_________________

Çiçekler Ekiliyor

Çiçekler ekiliyor güzelim haydi haydi
Bahçeye dikiliyor aman nidelim nasıl edelim
Sen orada ben burda güzelim haydi haydi
Böyle zor çekiliyor aman nidelim nasıl edelim
Gel yanıma sevdiğim bize gidelim

Bahçede gül ağacı güzelim haydi haydi
Bu ayrılık çok acı aman nidelim nasıl edelim
Sinemdeki yaranın güzelim haydi haydi
Sen olursun ilacı aman nidelim nasıl edelim
Gel yanıma sevdiğim bize gidelim


Kaynak Kişi Neşet Ertaş

NURETTİNE AĞIT

AMAN AK EVİME KARA HABER YAZDIRDIM
SAYA SAYA GÜNLERİMİ BİTİRDİM OY
ELLER TESKERESİNİ ALIP GİDERKEN
BEN YAVRUMUN HÜLYASINI YİTİRDİM OY

AMAN TREN GELMİŞ ŞU TRENİ SÜREYİM
AÇIN YÜZÜNÜ DE YAVRUM GÖREYİM OY
NURİMİ SAĞ SALİM GÖRDÜM DİYENE
EVİMİ BARKIMI MÜJDE VEREYİM OY

SIVASTOPOL TÜRKÜSÜ

Sivastopol önünde yatar gemiler,
Atar da nizam topunu, yerle gök inler.
Yardımcıdır bize kırklar yediler,
Sılasına kavuşmaz aslan yiğitler,
Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize)
Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)

Sivastopol önünde yıkık minare,
Düşman dedikleri gelmez imane,
Erenler geliyor bize imdade,
Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize)
Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)

Sivastopol önünde musalla taşı,
Sırma kılıç kuşanmış Arap binbaşı.
Ölürsek şehidiz, kalırsak gazi,
Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize)
Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)


Çuha Şalvar

Çuha Şalvar Yaldır
Kardaş Tabancanı Doldur
El İçinde Arlanıyom
Götür Beni Evde Öldür

Yüce Dağın Karı idim
Ben Anamın Biri idim
Yazık Oldu Genç Ömrüme
Gözlerinin Feri idim

Dağların Karı Erisin
Cahilin Ömrü Farisin
Ceza Vermem Kardaşıma
Sebebin Dili Çürüsün

Anonim

RUHSATİ

Azrail serime çöktüğü zaman
Kırılır kanadım kol yavaş yavaş
Mevlam nasib etsin din ile iman
Akar gözlerimden sel yavaş yavaş

Yüksek uçan gönül yorulur bir gün
Mizan terazisi kurulur bir gün
Herkesin ettiği sorulur bir gün
Döner mi yarabbi dil yavaş yavaş

İl keyfi yetirdin çaldın çağırdın
Her çeşitten yedin sürdün savurdun
İşte toprak senin vatanın yurdun
Çekilir fenadan el yavaş yavaş

Kabrim üzerine dikerler taşı
Kimin gölgesine saklarsın başı
Baba oğul görmez kardaş kardaşı
Gider geri dönmez yol yavaş yavaş

Isıcak ılıman suyum koyarlar
İyi kötü elbisemiz soyarlar
Mesleki'yim öldüğümü duyarlar
Girer salacama il yavaş yavaş


Armut Ağacı
Armut Ağacı Armut Ağacı Başında Tacı

Kalksın Semah Eylesin Aneynen Bacı

Nenni Nenni Nenni Dost Nenni Renni

Nenni Nenni Nenni Has Nenni Renni

İki Durnam Gelir Pirim Bağdat Elinden

Bir Dost Kanadını Kırmış Pirim Ne Gelir Elden

Nenni Nenni Nenni Dost Nenni Renni

Nenni Nenni Nenni Has Nenni Renni

Çırayı Yaktım Ocağa

Kolkola Da Kucak Kucağa

Meydana Gel Meydana

Meydan Erenlerindir

Semah Dönenlerindir

Seni seven oğlan neylesin malı
Yumdukça gözünden döker mercanı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal acem kızı


Eyüp dert elinden ne hale gelmiş
Hüseyün aşkına başını vermiş
Ferhat Şirin için dağları delmiş
Nesimi yüzülmüş yarin aşkına

Neşet ERTAŞ

Ses duyulur ama resmi cizilmez.
Rüzgar eser, üzerinde gezilmez,
Güneş ısınları ipe düzülmez.
Ama faydalari vardir bilesin.

Topraksiz_alkan@hotmail.com

Dokuz büyük misafirin içinde.
Türkiyede en büyüğü Kirşehir.
Kızılırmak çevrelemiş biçimde.
Anadolu parçasidir Kirşehir.

Kırşehir`se bu şiirin konusu.
İlk fakülte cacabey`in anısı.
Haci Bektaş, Ahi Evran, Yunus'u.
Barındırıp Yaşatıyor Kırşehir.

Viran olmuş bağlarından
Ölüsünden sağlarından.
Kırşehirin dağlarından.
Hani bize selam yok mu?

Bitiyormuş yediveren.
Şenlendimi avucören?
Olmadımı seni gören.
Bize ordan selam yokmu?

Topraksız ALKAN

Köprüden Geçti Gelin

Köprüden Geçti Gelin
Saç Bağın Düştü Gelin...
Diloy Loy Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.

Eğil Bir Yol Öpeyim,
Gençliğim Geçti Gelin...
Diloy Loy Diloy Diloy Diloy Diloy Loy,
Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.

Köprüden Geçemiyom,
Az Doldur İçemiyom...
Diloy Loy Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.

Sen Benden Geçtin Ama
Ben Senden Geçemiyom...
Diloy Loy Diloy Diloy Diloy Diloy Loy,
Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.

Yeşil Ayna Takındın Mı Beline

Yeşil ayna takındın mı beline
Gelin kurban olam tatlı diline
Sen düşürdün beni alem diline
Kendi melül melül gözü yaşlı da yar sen sefa geldin
Benim ile mercimeği taşlı da yar sen sefa geldin

Çarşıdan aldırdım yeşil aynayı
Boşa çiğnemişim yalan dünyayı
Ne İstanbul koydum ne de Konya'yı
Kendime münasip yar bulamadın Sen sefa geldin
Benim ile mercimeği daşlı da yar sen sefa geldin...

Karanfil Suyu Neyler
Kırşehir

Karanfil suyu neyler
Güzel kokuyu neyler
İki baş bir yastıkta
O göz uykuyu neyler

Karanfilim susuzum
Kaç gündür uykusuzum
Varsam yarin yanına
Dilim durmaz huysuzum

Sohbetinin doyum olmaz tadına
Odur haklarını veren kadına
Aşık Hasan derler benim adıma
Methini söylerim kıyamete dek

Arık toprağa yaslanı yaslanı
Sığır güderken yazdım ben bu destanı
Nasıl methedeyim böyle aslanı
Methini söylerim kıyamete dek


Aşık HASAN

Alaattin AVCI" <alaattinavci-@hotmail.com> [Göndereni Engelle] [Adres Defterine Ekle]

Kime : karincalikoyu40@mynet.com

Konu : BİÇERCİYE DEYİŞ

Tarih : 21/01/2006 18:32

VİCDANSIZ BİÇERCİYE DEYİŞ

Arayı arayı bulduk bir biçer
Tarlaya girince at gibi kaçar
Üçünü alırda birini saçar
İlahi Abdullah gözün kör olsun

Bu ekine iki sene çalıştık
Çoluk çocuk topraklara karıştık
Vicdansız biçerciye bizde alıştık
İlahi Abdullah gözün kör olsun

Yedin tavuğuda bindin deveye
Gidiyon son vites, tam da leviye
Yarın varınca ben nediyim köye
İlahi Abdullah gözün kör olsun

Kazancıyın bereketin bulaman
Çok çeken Abdullah sen de ölemen
Evladıyın mürüvetin göremen
İlahi Abdullah gözün kör olsun

Karanlık geçsin hep baharın yazın
Kötürüm olasın da tutmasın dizin
Bakmasın yüzüne oğlunla kızın
İlahi Abdullah gözün kör olsun

Çok övünüyordun oflazdı ağzın
Hiç nişan yok sende utanmaz yüzün
Görmenmi saçılanı körmiydi gözün
İlahi Abdullah gözün kör olsun

Vardım Yerköyde de aslını sordum
Karaçadır imiş o senin yurdun
Aşık Dursua da ne idi derdin
İlahi Abdullah gözün kör olsun

Kaynak kişi Kırşehir ili, Kaman İlçesi,
Hamit kasabasında yaşayan aşık
Dursun KAYA


SANAMI MARAŞ
Kargın Yenice

Maraşın dalında da bir çuval saman
Zalım karakışta vermedin aman
Çırçırın büklerde kaldı bir gümen
Allah;ın garezi sanamı Maraş.

Karaağıla vardıkta üç beş kürekli
Girdik kömlerine ondört yürekli
Kahraman Maraşım aslan yüreklim
Allah;ın garezi sanamı Maraş.

Aç koyunlarda içeride meleşir
Keçilerde hep büklere dolaşır
Karalı haberin köye ulaşır
Allah;ın garezi sanamı Maraş.

Kırat olsaydı da açardı çığır
Bütün samanlık oldu kümpürün bayır
Yalınız Arabı mevlam sen kayır
Allah;ın garezi sanamı Maraş.

Duman durmuşta kara çöğün düzüne
Hiç bakılmaz oğlakların yüzüne
Selam söyleyin Mılla Haydarın kızına
Arabın bükümünü kuru koymasın.

Daha hiç görmedim böyle bir sene
Acep Arap Ali geldimi sına
Yalnız Arabım sen ettin çola
Allah;ın garezi sanamı Maraş.

Maraşı sorarsan bir dağ başında
Ne zaman davar alsa tipi peşinde
Acep uğursuzluk varmı işinde
Allah;ın garezi sanamı Maraş.

Hacım derki çektik işin zorunu
Çıkamadık Hacı Ahmetin darını
Bu sene çığnadık Maraş karını
Allah;ın garezi sanamı Maraş.

KIZILIRMAK
Kargın Yenice

Kızılırmak derler de Sıvatsa başı
Ne zamandan beri bilmiyorum yaşı
Doğu ellerinin çok olur kışı
Geliyor dağlardan kar Kızılırmak


Geçersin Kırşehir'in yanı başından
Faydalanırsın Erciyes'in kışından
Birçok sular yardım eder peşinden
Önünde Hirfanlı Barajı var Kızılırmak

İngiliz gelmişte kıracak belini
Hirfanlıdan bağlıyorlar yolunu
Sapıtacaklar senin koca selini
Başına ne gelecek gör Kızılırmak

Hirfanlı köyünde gülerek geçen
Kesikköprüde çalarak geçen
Köprüköy derler bilerek geçen
Kapluk ayağında sor Kızılırmak

Coştun nice memleketler batırdın
Galibin oğlunu da aldın götürdün
Atın arabasını da derelere yatırdın
Bunların suali var Kızılırmak

Söyler hacım derki memleket kıraç
Nice insanlara yedirdin haraç
Kurulacak üzerine beş büyük baraj
Doğdu kıyılarına nur Kızılırmak




DÜNÜN TÜRKÜSÜ
HÖLLÜĞE BELENENLERİN
TÜRKÜSÜ

BİR OĞLUM OLSA

Bir oğlum olsa da gitse hocaya
Okuya okuya çıksa (da) heceye
Muştucular gelse bizim bacıya

Neyleyim neyleyim kolları neyleyim
Nenni nenni demedik dilleri neyleyim

Bir elekçi gelse (de) bir elek alsam
Sallana bulana toprak (da) elesem
Kutnuya kumaşa beze belesem

Neyleyim neyleyim kolları neyleyim
Nenni nenni demedik dilleri neyleyim

Gök keçi de gelmiş oğlağın ister
Kadir Mevla'm bize (de) bir evlat göster
Evlatsız göçersek kınaman dostlar

Neyleyim neyleyim kolları neyleyim
Nenni nenni demedik dilleri neyleyim

"Alaattin AVCI" <alaattinavci-@hotmail.com> [Göndereni Engelle] [Adres Defterine Ekle]

Kime : karincalikoyu40@mynet.com

Konu : GÜLÜŞ KIZIN TÜRKÜSÜ

Tarih : 19/01/2006 20:18


GÜLÜŞ KIZIN TÜRKÜSÜ

Gülüş Kızın merdivenden inişi
Yaktı beni altın ile gümüşü
önce söz verişi sonra dönüşü

İmana gel emmim kızı imana
Kalk gidelim senin ile kamana

Yaylacık dediğin bir dölek yazı
içinde yayılır ördeği kazı
Ciğere düştü de bir ince sızı

İmana gel emmim kızı imana
Kalk gidelim senin ile kamana

yaylacık tan da keklik uçurdum
Muskalar yazdırıp Güliş e içirdim
Bu seferde ben aklımı yitirdim

İmana gel emmim kızı imana
Kalk gidelim senin ile kamana

Kaynak kişi halen Kaman Sarıuşağı
mahallesinde oturan Hasan GOK
****
Bugün nerede ise Kırşehir;in bir ;milli türkü; sü haline gelen ;Biter Kırşehir;in gülleri
biter; parçası Kırşehir abdalları tarafından bu günlere taşınmış olup, aslı Dadaloğlu;na
aittir.



Çıktım yücesine seyran eyledim
Cebel önü çayır çimen görünür
Bir fırkat geldi de coştum ağladım
Al yeşil bahçeli Kaman görünür

Şaştım hey Allah;ım ben de çok şaştım
Devrettim Akdağ;ı Bozok;a düştüm
Yozgat;ın üstünde bir ateş seçtim
Yanar oylum oylum duman görünür

Biter Kırşehir;in gülleri biter
Çığrışır dalında bülbüller öter
Ufacık güzeller hep yeni yeter
Güzelin kaşında keman görünür

Gönül arzuladı Niğde;yi Bor;u
Gün günden artmakta yiğidin zarı
Çifte bedestenli koca Kayseri
Erciyes karşısında yaman görünür

Dadaloğlum derde zatında zatı
Çekin eyerleyin gökçe kır atı
Göçmek değil bizim ilin muradı
Ağ yare gitmemiz güman görünür




ÖKSÜZ ALİ

Ağzına da bakın tavus kuşunun
Şahin gerek pençe vurup, av ala
Kayka kirpik can almaya kasteder
Şu sallanıp gelen güzel kim'ola?

Leyla'nın bekçisi Mecnun ben oldum
Gark oldu gemim de ummanda kaldım
Söylen o yare de işte ben geldim
Ağlamasın kına yaksın ağ'ele, ağ'ele!

Öksüz Ali'm hata yoktur sözümde
Çifte benler sıçraşıyor yüzünde
Kırşehir ilinde Mucur özünde
Aklım alan bir gözleri gövel'ay, gövel'ay!
Öksüz Ali / RUHİ SU

KAMAN AĞIDI
Kaman'da uşak kalmadı
Redif gitti sürüyünen
Yatamıyom gece gündüz
Gelinlerin zarıyınan

Kars'ta kavga kuruluyor
Redif orda deriliyor
Mızıkalar vuruluyor
Trampetli boruyunan

Şimdi aslanlar güleşir
Yiğitler kana bulaşır
İnşallah Hızır ulaşır
Al bayraklı periyinen

ZAHİDEM TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ

Halk arasında ;Zahidem; adıyla ün yapan türkünün şairi Aşık Arap Mustafa, 1901 yılında Çiçekdağı;na bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmiştir. Babasını annesini çok küçük yaşlarda yitirdi. İlk önce bir akrabasının himayesinde, daha sonraları da onun bunun yanında büyüdü.

Arap Mustafa;nın babası düğünlerde, toplantılarda ;Koca Oyunu; adı verilen oyunda ;Arap; rölünü üstlenirdi. Bu nedenle Mustafa;ya da ;Arap; lakabı takılmıştır. Kimsesiz kalan Arap Mustafa 10 yaşına gelince Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Hacı Bürozadeler;den Mehmet;e çiftçi durdu. Zaman içinde çalışkan, babayiğit, giyimine özen gösteren yakışıklı bir delikanlı olan Arap Mustafa, Ağasının yeni yetişen Zahide;ye gönlünü kaptırdı. Fakir ve kimsesiz olduğundan bu sırrını bir türlü açığa vuramadı.

20;sinde askere giden Mustafa;nın aklı, deliler gibi sevdiği Zahide;de kalmıştı. Köydeki dostlarına mektuplar göndererek Zahide;den haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahide;nin başka biriyle evlendirildiğini ve düğünün;ün de bir hafta sonra olacağını duyunca üzüntüsünü aşağıda içli mısralara dökmüştür. Türküyü Neşet Ertaş plağa okuyup tanıtmıştır. (1)

Zahide Kurbanım n'olacak Halim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidenden haber sorarım
Zahidem bu hafta oluyor gelin

Hezeli de deli gönül hezeli
Çiçekdağı döktü m'ola gazeli
Dolaştım alemi gurbet gezeli
Bulamadım Zahidem'den güzeli

Ay ile doğar da gün ile aşar,
Zahide;mi görenin tebdili şaşar
İyinin kaderi kötüye düşer,
Diken arasında kalmış gül gibi.

Zahide;m kurbanım kurtar bu dardan
Baban anlamadı bizim bu haldan
Kekiline sürmüş kokulu yağdan,
Derdin beni del;ediyor Zahide;m.

Ziyaret;ten çıktım Cender;in özü
Kum gibi kaynıyor Zahide;m gözü
Aslını sorarsan esalet yerden
Hacı Bürolardan Mehmet;in kızı.

Gurbet ellerinde esinim esir
Zahide;m kurbanım hep bende kusur
Eğer baban seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır.

Çiçekdağı;nda da hiç gitmez duman
Zahidem kurbanım hallarım yaman
Yapamadım şu babayın gönlünü
Fakir diye bana vermedi baban.

Anamdan doğalı çok çektim cefa,
Şu yalan dünyada sürmedim sefa,
Adımı namımı soran olursa,
Orta Hacı Ahmetli Arap Mustafa.

Arapoğlu Mustafa;nın kendisine Mecnun gibi aşık olduğundan etkilenen Zahide, Mustafa için şiirler söylemiştir. Bu şiirin üç kıtasını H. Vahit
Bulut, 1973 yılında Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Zahide;nin yakın arkadaşı ve sırdaşı Fatik;ten derlemiştir.(2) Baştaki iki kıta tarafımızdan derlenmiştir.

Bu nasıl sevdaymış geldi başıma
Felek ağu kattı tatlı aşıma
Sevda çekenlere zor gelir gurbet
Gece gündüz elim kalkmaz işime.

Aşağıda sap kağnısı geliyo
Derdin beni elik elik eliyo
Kurbanlar olayım gara Mustafam
Babam beni yad ellere veriyo.

Arapoğlu derler gayeten atik
Gözleri kara da, kaşları çatık
Git nazlı y de bir haber getir
Bastığın yerlere kurbanım Fatik.

Ağlayarak yayığımı yayarım
Yarim gitti günlerini sayarım
Çıksa Büyüköz;e mendil sallasa
Islık çalsa ıslığını duyarım.

Coşkuna da deli gönül coşkuna
Aşkından Zahide döndü şaşkına
Sensiz edemiyom nazlı civanım
Nolur bir yol görün Allah aşkına.


Afyon/Emirdağ-Metin Akın-Ali Demirhan

Evlerinin Önü Yoldur
Yoldan Geçen Karakoldur
Gurban Olam Sarı Gelin
Gel Destini Bizden Doldur

Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm

Şu Dağların Burcu Musun
Kız Boynumun Borcu Musun
Gurban Olam Sarı Gelin
Sen Kötünün Harcı Mısın

Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm

Evlerinin Önü Şatır
Atlı Geçer Güpür Güpür
Gurban Olam Sarı Gelin
Gel De Bizim Evi Süpür

Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm

Koyun Yola Dizilirdi
Bağlı İpler Çözülürdü
Ahranımış Gavur Oğlan
Buz Olsaydı Çözülürdü

Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm

Al Fadime'm Suya Gider
Su Yolunda Çalım Eder
Çalım Etme Al Fadime'm
Ben Cahilim Aklım Gider

Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm

_________________________________________________________________

Karıncalı

Ey yalnızlığımın uzak ve sıcak yüzü
Dört gözle bekliyor

Doğanın gözü
Şimdi neden uzak bana
Çığlıklarım arttı
Nefes,nefese kaldım

Seni düşününce
Hemen ağlar bu gözlerim
Hemen tüylerim ayaklanır
seni düşününce KARINCALI

Ey dostlarım
Kaldırın kilometre taşlarını
Gelip,komşum olsun
Tüm köylülerim
Kül olsun istediğim
İçimdeki koru örtmek için
Kül Tuz olsun
Kanayan tüm yaralarıma
Basmak için

Ey köylüm açın yolumu
Gözlerim düşsün KARINCALI semalarına


DOĞAN AVCI
05.01.2006


"eorman" <eorman@home.nl>

Kime : karincalikoyu40@mynet.com

Konu : saygilar

Tarih : 3/01/2006 23:50

kiratimin beli ince
olurum yari goremeyince
telli yatak serdiremem
asker yarim gelmeyince

kara kazan kaynamasin
atim cirit oynamasin
iki sene asker oldum
nazli yarim aglamasin





KARINCALI DOĞAN AVCI DAN
_____
Göçmen Kuşu



Rivayet odur ki
sürgün Kırşehir'de boy vermiş
kesmişler dallarından
savurmuşlar
bir hasat mevsiminde
göçmen bir kuşun kanatlarında
düşüvermişim
İstanbul'un bir köşesine
Gözümü açmışım
sonra
orası da olmamış
olamamış yuva
yeniden hasada vermiş kendini
bedenler
yine bir sürgün
yine bir göçmen kuş gidişi
ve Ülke Avusturya.

Sonrası Yozgat, Ordu
şimdi gidecek bir yer yok

sanırdım istikamet belirlediler

Yer Çanakkale/yenice

Binlerce sürgün çiçekle
bir aradayız işte
herkes yabancı
herkes bir göçmen kuşun kanadında düşüverdi
üzerimizde biçerdöverler
biz her gün yeniden yeniden doğuyoruz
bir göçmen kuşa özlem devam ediyor
halen kim bilir bir gün
geriye döneceğiz
bizi getiren o kuşun kanadına



Doğan Avcı


KÖYLÜ ÇOCUĞum

Ben köylü çocuğuyum
Kendimi bildim bileli hep böyledir

Karıncalıda doğdum
Babamı hayal mayel hatırlarım
Anamı ise!
Anamla dert ortağı olmuştuk
Keder yüklü sırtımız
Bırak süslü giyinip fors atmayı
Şükürler olsun yinede mevla'ya
Biz hep koştuk koşuşturduk olduk yaya
Çocukluğum hep cılız geçti
Kendi kendime dünyama küstüm
Yandım,yandım sönmedim hiç ama tüttüm
Kara bacalar benim oldu kuşları ürküttüm

Tezek yaka,yaka duman olduk

Ama asla unutmadım aslımı

Ben Kırşehir karıncalı köyünden

Karaalinin oğluyum
Görmesemde memleketimi

Doğan Avcı

*****Yine geldim***********

Yine geldim,baş köşeye kuruldum

Derdimi anlatmaktan yoruldum,
Gönlü hoş tutulsun,fikri sorulsun,
Hayatı anlatsın Kırşehirli Doğan
Her sözünü bilgisiyle donatsın.

Ey arkadaş
Onbir yaşında köyden çıktın mı?
Gurbet illerinde ter akıttın mı?
Sen feleğin çemberinden geçtin mi?
Tarlalarda kuyu suyu içtin mi?
Düşünsün,taşınsın yine eklesin,
Derede beklesin,kamyon yüklesin.
Hasret çektiniz mi beyler siz?
Sen bir dağ başında yatıp kalktın mı?
Gece üşüdün mü,ateş yaktın mı?
Ateşi üfleyip pilav yaptın mı?

Doğan Avcı
****************
ARKADAŞ SENDE HİÇ KABAĞI OYUP İÇİNE SÜT SAĞDINMI?

Karıncalı Çobandan



Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir
Afyon-Hidayet Çalbudak-Ahmet Yamacı

Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir
Kakülü Boynuna Dökülür Gelir

Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım

Ben Bir Koyun Olayım Sen De Bir Kuzu
Meleye Meleye Getirem Yazı

Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım

Kapıma Bağladım Da Kınalı Koçu
Harmanı Kaldırdım Kız Senin İçin

Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım

----------------------------------------------
KESİK ÇAYIR BİCİLİRMİ(çekic Ali)

Kesik çayır biçilir mi
Sular soğuk içilir mi
Bana yardan geç diyorlar
Seven yardan geçilir mi

Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler

Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım

Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler

Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım

Ankara'nın tren yolu
Gahi eğri gahi doğru
Canım benim anadolu
Gideyim mi senden gayrı

Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler

Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım

Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler

Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım

YÜRÜ BİRE YALAN DÜNYA

Yürü bire yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekine misal
Seni eken biçer bir gün

Ağalar içmesi hoştur
O da züğürtlere güçtür
Can kafeste duran kuştur
Elbet uçar gider bir gün

Aşıklar der ki n'olacak
Bu dünya mamur olacak
Haleb'i Osmanlı alacak
Dağı taşa katar bir gün

Yerimi serin bucağa
Suyumu koyun ocağa
Kafamı alin kucağa
Garip anam ağlar bir gün

Yer yüzünde yeşil yaprak
Yer altında kefen yırtmak
Yastığımız kara toprak
O da bizi atar bir gün

Bindirirler cansız ata
İndirirler tuta tuta
Var dünyadan yol ahrete
Yelgin gider salın bir gün

Karac'oğlan der nasıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşına
Baykuş konar öter bir gün

Anama

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü anam

Anaların hakki kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladı uyuttu anam

Doğurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu anam

Ben yürürdüm anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayıp okşar severdi
Çirkin huylarımı soyuttu anam

Çocuğudum anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti anam

Tükenmez borcum var anama benim
Onun varlığından oldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı anam

Veysel der kopar mi analar bağı
Analar doğurmuş ağayı beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu öğretti büyüttü anam

Unutulmaz Aşık Veysel

Onun her bir sözü ilham kaynağı
Unutmak olur mu Aşık Veysel;i
Sadık yar bilirdi kara toprağı
Unutmak olur mu Aşık Veysel;i

Gözü ama idi gönlüyle baktı
Aşkın tarlasına muhabbet ekti
Sinelere uzun ince yol çekti
Unutmak olur mu Aşık Veysel;i

Dertlerini döktü sazın teline
Güneş gibi doğdu Sivas iline
Ölümü dokundu Mehmet SÜLÜN;e
Unutmak olur mu Aşık Veysel;i

UNUTURSUN MİHRİBANIM

Unutmak kolay mı deme
Unutursun Mihribanım
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihribanım

Yıllar sinene yaslanır
Hatıraların paslanır
Bu deli gönlün uslanır
Unutursun Mihribanım

Zaman erir kelep kelep
Meyve dalda kalmıyor hep
Unutturur birçok sebep
Unutursun Mihribanım

Gün geçer azalır sevgi
Değişir herşeyin rengi
Bugün değil yarın belki
Unutursun Mihribanım

Süt emerdin gündüz gece
Unuttun ya büyüyünce
Bu iş de tıpkı öylece
Unutursun Mihribanım

Hayat böyle bir gemide
Eskiler yiter yenide
Beni değil kendini de
Unutursun Mihribanım

Abdurrahim Karakoç

EFENDİ
Şu dağların arkasında köyüm vardır efendi
Ne okul ne suyum vardır efendi
Bir çift tatlı sözcük sizden
Hemen bağlanırız özden
Alkış bizden şak şak bizden
Değişmeyen huyum vardır efendi

Borçlu doğuyor bebekler
Bir derdine bini ekler
Perişanlık hat safhada
Anadolu hizmet bekler efendi

Şu dağların arkasında hastam vardır efendi
Ne doktor ne ilaç vardır efendi

Yine ben oldum aldanan
Yüze güleni dost sanan
5 yılda bir hatırlanan oyum vardır efendi
Sizler eğlenirken barda
Açlıktan ölenler burda
Yediğiniz lokmalarda
Payım vardır efendi
Şu dağların arkasında acım vardır efendi
Dertli anam bacım vardır efendi

Melhem olan yok yaraya emekler gitti araya
Yazık fakır fukaraya kıyım vardır efendi
At gözlüğü takmış göze
Tepeden bakarlar bize
Diyeceğim vardır size
Rüyam vardır efendi

HAVZA YOLLARINDA MUSTAFA KEMAL

Mahmur dağının başında bir duman bir duman
Mustafa Kemal'in başında daha bir duman
Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Dağların başından duman eksik olmaz
Soy yiğidin başından duman eksik olmaz

Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi
Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda
Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu, yol vermemek
Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel
Bölmek orta yerlerinden gemilerin getirdiği güneşi
Bir sana bir bana sermek ne güzel

Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal
Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve
Kahvede düze inmiş eşkıya, Karadeniz uşakları
Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor
Uyanmış su gözleri adamların susuz gözleri sıcak
Mustafa Kemal baktı, tanıdı hepsi halk

Oturdular, hep beraber çayı içtiler
Ordan burdan, dereden tepeden konuştular
Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar
Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar

Çıktı kavak yaylasına oh, dedi Mustafa Kemal
Ölmez be, insan bu vatanı sevince
Halk kokusudur güller çimenlerden gelir
Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda bıçkı sesleri
Dağılmış Mahmur dağının dumanları
Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar

Havzaya vardım ki, kulağımızı koyalım bir
Bağımsız yaşamak diyelim bir, dinle ne ses verir
Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler
Çıkarlar ormanlardan gizli gizli, çağıralım bir
Gelirler toplanırlar ateşimize onlar için yaktık
Özgür yüreklerinin soluğunu üflesinler bir

Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir
Selam verelim bir, selam alalım bir
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar
Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak
Yüzümüzü yunalım şu derede bir
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!

Ceyhun Atuf Kansu

Yemen Türküsü

Havada bulut yok, bu ne dumandır?!
Mahlede ölü yok, bu ne şivandır?!
Ana ben ölmedim bu ne figandır?!

Eli yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?!

Kışlanın ardında, üç ağaç incir;
Kolumda kelepçek, boynumla zincir!
Zincirin yerleri ne yaman sancır!

Aynı nakarat

Kışlanın ardında, sıra söğütler;
Zabitler oturmuş, asker öğütler.
Yemen'e gidecek bu koç yiğitler

Aynı nakarat

Kışlanın ardında, redif sesi var;
Bakın çantasına acep nesi var?
Bir çüt kondurası, bir al fesi var!

Aynı nakarat

Kışlanın ardını, duman bağladı.
Analar, babalar kara bağladı!
Yemen'e gidene herkes ağladı!

Aynı nakarat

Kışlanın ardında yüzüyor kazlar;
Ayağım ağrıyor, yüreğim sızlar!
Yemen'e gidene ağlıyor kızlar!

Aynı nakarat

Kışlanın ardında, bir kırık testi;
Askerin üstüne Sam yeli esti!
Gelinlik tazeler umudu kesti!

Eli yemendir, gülü çimendir
Giden gelmiyor, acep nedendir?

--------------------------------------------------------------------------------

GÖNÜL DAĞI

Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar dil gizli gizli

Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçanın gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle yol gizli gizli

Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken
Cümle alem uykusunda uyurken
Kimseler görmeden gel gizli gizli

NEREDESİN SEN

Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyo
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyo
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyo
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

SON OZAN NEŞET

Ayağında Kundura

Ayağında Kundura
Yar Gelir Dura Dura
Genç Ömrümü Çürüttüm
Göğsüme Vura Vura

Ölürem Ben Ölürem
Nere Gitsen Gelirem
Ben Bir Yetim Çocuğam
Arar Seni Buluram Vay

Çıktım Kerpiç Duvara
El Ettim Nazlı Yara
Eski Yar Öyle Dursun
Can Kurban Yeni Yara

Ayvalık;ın Kara Taşı

Ayvalık;ın Kara Taşı
Yandı Ciğerimin Başı
Emin Hacının Gardaşı
Uyan Hacı Beyim Uyan

Ayvalıktan Çıktım Yayan
Dayan Ey Dizlerim Dayan
Emmim Atlı Gendim Yayan
Uyan Hacı Beyim Uyan

Ayvalık;ın Ardı Kavak
Kavaktan Dökülür Uvak
Elim Kına Yüzüm Duvak
Uyan Hacı Beyim Uyan

Yine Dertli Dertli

Yine dertli dertli iniliyorsun
Sarı durnam sinen yaralandı mı?
Hiç el değmeden de iniliyorsun
Yoksa ciğerlerin parelendi mi?

Yoksa sana yad düzen mi düzdüler
Perdelerin tel tel edip üzdüler
Tellerini sırmadan mı süzdüler
Allı da durnam telli de durnam
Sinen de yaralandı mı?
Yoksa ciğerlerin parelendi mi?

Havayı ey deli gönül havayı
Ay doğmadan şavkı tutmuş ovayı
Türkmen kızı katar etmiş mayayı
Çekip gider bir gözleri sürmeli

Kuru kütük yanmayınca tüter mi?
Ak gerdanda çifte benler biter mi?
Vakti gelmeyince bülbül öter mi?
Ötüp gider bir gözleri sürmeli

Dere kenarında yerler hurmayı
Kılavuz ederler telli de durnayı
Ak göğsün üstünde ilik düğmeyi
Çözüp gider bir gözleri sürmeli

Karacaoğlan der ki geçti ne fayda
Bir vefa kalmadı fakirde bayda
Bu ayda olmazsa gelecek ayda
Göçüp gider bir gözleri sürmeli

Kime Kin Ettin De

Kime kin ettin de geydin alları
Yakın iken ettin ırak yolları
Çok mihnetle getirdiğin gülleri
Vardın gittin bir soysuza yoldurdun

Senin gönlün olsa beni arardın
Zülüflerin tel tel eder tarardın
Eğer yine ayrılmaksa muradın
Niçin beni ateşlere yandırdın

Karacaoğlan der ki bakın halime
Değirmenler döner çeşmim seline
Hiç inanmam yarin yalan diline
Bu gönlümü savsalaya bildirdin

Karac'oğlan

Şu Yalan Dünyaya

Şu yalan dünyaya geldim geleli
Tas tas içtim ağuları sağ iken
Kahpe felek vermez benim muradım
Viran oldum mor sümbüllü bağ iken

Aradılar bir tenhada buldular
Yaslandılar şırgalarım kırdılar
Yaz bahar ayında bir od verdiler
Yandım gittim ala karlı dağ iken

Karacaoğlan der ki bakar geline
Ömrümün yarısı gitti talana
Sual eylen bizden evvel gelene
Kim var imiş biz burada yoğ iken

Karacaoğlan

Isırgan Otu

Yaylalara veda ettik veda dağlara
Yatağı yorganı alıp düştük yollara
Külü çemeni değiştik kör betonlara
Köyü düşündükçe anam içim yanıyor
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor
Gülü çemeni değiştik kör betonlara
Köyü düşündükçe anam içim yanıyor
Yanıyor da ciger aney yürek kanıyor

Burda dost bildiğin anam ısırgan otu
Elini tuttun mu bil ki elin yanıyor
Şeref ekmek bulamazken şerefsiz budu
Götürdükçe ciger aney içim yanıyor
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor
Şeref ekmek bulamazken şerefsiz butu
Götürdükçe ciger aney içim yanıyor
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor

Hasan dayımınan damda harman savurmak
Gülsüm güller Asuman'a suda rastlamak
Bahraç'ta tutan yoğurda parmağı banmak
Aklıma düştükçe anam içim yanıyor
Yanıyor da ciger aney yürek kanıyor
Bahraç'ta tutan yoğurda parmağı banmak
Aklıma düştükçe anam içim yanıyor
Yanıyor da ciger aney yürek kanıyor

Burda dost bildiğin anam ısırgan otu
Elini tuttun mu bil ki elin yanıyor
Şeref ekmek bulamazken şerefsiz budu
Götürdükçe ciger aney içim yanıyor
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor
Şeref ekmek bulamazken şerefsiz butu
Götürdükçe ciger aney içim yanıyor
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor

Burda dost bildiğin anam ısırgan otu
Elini tuttun mu bil ki elin yanıyor
Şeref ekmek bulamazken şerefsiz budu
Götürdükçe ciger aney içim yanıyor
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor

Kıvırcık Ali

DERMANIM MI VAR

Ben de şu dünyanın nesini sevem
Ovada savrulan harmanım mı var
Çıkıp seyran edem hangi yaylayı
He deyip kalkacak dermanım mı var

Anlamaz da garip gönlüm anlamaz
Mazlum öldürünce yiğit şanlanmaz
Ağardı saçlarım sözüm dinlenmez
Benim padişahtan fermanım mı var

Pare pare etti hakim yaramı
Şaşırdım dünyamı ak mı kara mı
Der Mahzuni neyim alır harami
Benim soyulacak kervanım mı var

Mahzuni Serif

PLEVNE MARŞI


Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Pasa
Plevne'den çıkmam diyor

Olur mu böyle olur mu
Evlât babayı vurur mu
Sizi millet hainleri
Bu dünya size kalır mı

Düşman Tuna'yı atladı
Karakolları yokladı
Osman Paşa'nın kolunda
Beşbin top birden patladı

Kılıcımı vurdum taşa
Tas yarıldı baştan başa
Askerinle binler yaşa.
Nâmı büyük Osman Paşa

ANKARA MARŞI

Ankara, Ankara güzel Ankara,
Seni görmek ister her bahtı kara.
Senden yardım umar her düşen dara
Yetersin onlara güzel Ankara.

Burcuna göz diken dik başlar insin,
Türk gücü orada her zoru yensin,
Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin,
Var olsun toprağın, taşın Ankara.

Beste : Halil Bediî YÖNETKEN

Aka GÜNDÜZ

YALANCI DÜNYAYA KONUP GÖÇENLER

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Kimisinin biter üstünde otlar
Kiminin başında sıra serviler
Kimi masum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Toprağa karışmış nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Yunus der ki gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler, ne bir haber verirler,

AĞIT
(Bu ağıdı, babası için Pir Sultan Abdal'ın
kızının söylediği rivayet edilir)

Dün gece dün gece seyrim içinde
Seyrim ağlar ağlar Pir Sultan deyi
Gündüz hayalimde, gece düşümde
Düş de ağlar, ağlar Pir Sultan deyi

Uzundu, usuldu dedemin boyu
Yıldız'dır yaylası, Banaz'dır köyü
Yaz bahar ayında bulanır suyu
Sular da ağlaşır Pir Sultan deyi

Pir Sultan kızıydım ben de Banaz'da
Kanlı yaş akıttım baharda güzde
Koç babam astılar kanlı Sıvas'ta
Darağacı ağlar Pir Sultan deyi

Kemendimi attım dara dolaştı
Kafirlerin eli kana bulaştı
Koyun geldi, kuzuları meleşti
Koçlar da ağlaşır Pir Sultan deyi

Pir Sultan Abdal'ım ey yüce Gani
Daim yediğimiz kudretin hanı
Hakka teslim etti ol şirin canı
Dostlar da ağlaşır Pir Sultan deyi

ORMANDA BÜYÜYEN ADAM AZGINI


Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selam vermeğe dervişan beğenmez

Alemi tan eder yanına varsan
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir çim bile çıkmaz karnını yarsan
Camiye gelir de erkan beğenmez

Elin kapusunda kul kardaş olan
Burnu sümüklü gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berber dükkanında oğlan beğenmez

Dağda bayırda gezen bir yörük
Kimi tımarlı sipahi kimi bir bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Şehristana gelir ezan beğenmez

Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zumü fasidince keyf getirecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahveye gelir de fincan beğenmez

Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şardan kaçanlar
Meşe yaprağını kıyıp içenler
Rumeli Yenice,si dühan beğenmez

Aslında neslinde giymemiş hare
İş gelmez elinden gitmez bir kare
Sandığı gömleksiz duran mekkare
Bedestene gelir de kaftan beğenmez

Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
Yoğur ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre gelse bir Türk.ün kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez

Kazak ABDAL

Makbuldür

Faydası olmayan bahardan yazdan
Yüce dağbaşının kışı makbuldür
Cahilin ettiği sohbetten sözden
Alimin hayali düşü makbuldür

Lokma yeme muhannetin elinden
Kurtulaman sonra acı dilinden
Namertlerin kaymağından balından
Merdin kuru yavan aşı makbuldür

Hüdai konuşur bir ince dilden
Hal ehli olmayan bilir mi halden
Bilgisiz görgüsüz duygusuz kuldan
Ölülerin mezar taşı makbuldür
Aşık Hüdai

BENİ HOR GÖRME

BENİ HOR GÖRME GARDAŞIM
SEN ALTINSIN BEN TUNÇ MUYUM
AYNI VARDAN VAR OLMUŞUZ
SEN GÜMÜŞŞÜN BEN SAC MIYIM

TOPRAKTANDIR CÜMLE BEDEN
NEFSİNİ ÖLDÜR ÖLDÜRMEDEN
BÖYLE EMRETMİŞ YARADAN
SEN KALEMSİN BEN UÇMUYUM

TABİATA İNSAN AŞIK
TOPRAKTAN OLDUK GARDAŞIK
AYNI YOLCUYUZ YOLDAŞIK
SEN YOLCUSUN BEN BAC MIYIM

Aşık Veysel Şatıroğlu

DAĞLAR SENİ DELİK DELİK DELERİM

DAĞLAR SENİ DELİK DELİK DELERİM DELERİM
KALBUR ALIR TOPRAĞINI ELERİM AMAN AMAN
ELERİM AMAN AMAN DUMANLI DAĞLAR

SEN BİR KARA KOYUN BEN DE BİR KUZU BİR KUZU
SEN DÖNDÜKÇE ARDIN SIRA MELERİM AMAN AMAN
MELERİM AMAN AMAN DUMANLI DAĞLAR

DAĞLAR SENİN NE KARANLIK ARDIN VAR ARDIN VAR
LALE SÜMBÜL BOYNUN EĞMİŞ DERDİN VAR AMAN AMAN
DERDİN VAR AMAN AMAN DUMANLI DAĞLAR

ELALEMİN VATANI VAR YURDU VAR YURDU VAR
BENİM YURTSUZ KALIŞIMA NEDEYİM AMAN AMAN
NEDEYİM AMAN AMAN DUMANLI DAĞLAR

Muhlis Akarsu

DOLANI DOLANI GELİR

DOLANI DOLANI GELİR ÖLÜM YAVAŞÇA YAVAŞÇA
KALEM AL YAZ DERDİMİ GÜLÜM YAVAŞÇA YAVAŞÇA

GARİP YÜZÜM GÜLMEZ OLDU, GÖZÜM IRAK GÖRMEZ OLDU
İŞE GÜCE VARMAZ OLDU ELİM YAVAŞÇA YAVAŞÇA

SEVDİĞİM BU YANA BAKMAZ, KAŞ EDİP KİPRİĞİ KALKMAZ
KIRILDI KANADIM KALKMAZ KOLUM YAVAŞÇA YAVAŞÇA

BU DÜNYAYA GELEN BİLMEZ, ÖLMEYİNCE KAN KESİLMEZ
MESLEKİM ARTAR EKSİLMEZ ZULÜM YAVAŞÇA YAVAŞÇA

Mesleki

ESTERGON KAL'ASI

ESTERGON KAL'ASI BRE DİLBER AMAN
SU BAŞI DURAK AMAN
KEMİRİR GÖNLÜMÜ BRE DİLBER AMAN
BİR SİNSİ FIRAK
GÖNÜL YAR PEŞİNDE BRE DİLBER AMAN
YAR ONDAN IRAK AMAN

AKMA TUNA AKMA BRE ŞAHİN AMAN
BEN BİR DERTLİYİM
YAR PEŞİNDE AMAN DA GEZER KOŞAR
YANDIM KARA BAHTLIYIM

ESTERGON KAL'ASI BRE DİLBER AMAN
SU BAŞI KAYA AMAN
KEMİRİR GÖNLÜMÜ BRE DİLBER AMAN
AŞK DENEN BELA
ÜFTADENİ HOŞ GÖR EFENDİM
GEL ETME CEFA AMAN

yöre: Rumeli

GAYRI DAYANAMAM

GAYRI DAYANAMAM BEN BU GURBETE
YA BENİ DE GÖTÜR YA SENDE GİTME
ATEŞİ AŞKINA CANIM YAKMA ÇIRAMI
YA BENİ DE GÖTÜR YA SENDE GİTME

YAR YAR VURDUN BAĞRIMA KIZGIN DAĞLARI
AH VİRAN KOYDUN MOR SÜMBÜLLÜ BAĞLARI
SEVDİĞİM GEÇİYOR HASRET ÇAĞLARI
YA BENİ DE GÖTÜR YA SENDE GİTME

HEKİMOĞLU

HEKİMOĞLU DERLER BENİM ASLIMA
AYNALI MARTİN YAPTIRDIM NARİNİM KENDİ NESLİME

OCAKLAR YAPTIRDIM DÖŞETEMEDİM
ÜNYE FATSA BİR OLDU NARİNİM BAŞ EDEMEDİM

ORDU FATSA ARASI ORDU YÜRÜMÜŞ
HEKİMOĞLU DEDİĞİN NARİNİM ÇOKTAN YÜRÜMÜŞ

OCAKTA YAKARLAR ODUN KÖMÜRÜ
ÇOK CANLARI YANDIRDI NARİNİM MAVZER KURŞUNU

MAKARAM SARI BAĞLAR

MAKARAM SARI BAĞLAR LO
KIZ SÖYLER GELİN AĞLAR
NİYE BEN ÖLMÜŞMÜYEM LO
ASYEM KARALAR BAĞLAR

O PERDE O PERDE
ZÜLFÜN YÜZÜNE PERDE
DEVRİYELER SARDI BİZİ
MEĞER KADERİM BÖYLE

MAKARADA İPLİĞİM LO
ASYEM BENİM KEKLİĞİM
HİÇ AKLIMDAN ÇIKMIYOR LO
TENHALARDA GEZDİĞİM

SARI GÜLÜ DERENDE LO
İNSAF SENİN NERENDE
KABAHAT SENDE DEĞİL LO
SANA GÖNÜL VERENDE

ALİ SEVİLMEZ Mİ

Yemen ellerinden beri gelirken -beri gelirken
Turnalar o şahi -şahi- görmediniz mi
Hava üzerinde semah dönerken -semah dönerken
Turnalar o şahi -şahi- görmediniz mi
Aman turnam aman aman Ali misin sen
Yoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli misin sen
Ali sevimez mi -hey hey- deli misin sen

Gitme turnam gitme dağlar salında -dağlar salında
Hakkın kelamını -hey dost- kesme dilinden
Sevdiceğim kalmış Kenan ilinde -Kenan ilinde
Kenan ilide dost dost Kenan ilinde / Aman turnam

ASKER YARİM GELSE

Merhametsiz padişahlar askeri
On sene bekletiyorlar Hicaz da
Genç iken kocadım yitirdim yari
Soyka Yemen yiğit koymadı bizde
Ne olur karlı dağlar (ne olur -4
Asker yarim gelse yaralarım (ey olur -3

Padişaha söylen yari göndersin
Bu kanunu uzak ordan döndersin
On seneyi bir seneye indirsin
Hiç mi merhamet yok Sultan Aziz de / Ne olur ...

Gelin ömrüm geçti ben muzluyom
Kara saçım ağardı düzdüm düzlüyom
On senedir asker yolu gözlüyom
Saçım ağardı fer kalmadı gözde / Ne olur ...

Yaralı Ceylan

Yaralı ceylanım senden
Başkasına gönül vermem
Elin beslediği gülden
Al bu canım sana vermem

Yandı yürek yana yana
Savur külüm döne döne
Soğumadan elden kına
Zülfün telin yere sermem
Amman yare amman yare
Hey pir ver bu derde çare

Bir ok düştü yaralandım
Dost elinden parelendim
Dar günümde karalandım
Dil lal olur seni yermem

Yandı yürek yana yana
Savur külüm döne döne
Soğumadan elden kına
Zülfün telin yere sermem
Amman yare amman yare
Hey pir ver bu derde çare

Kaşıdan Karşıya Elmalı Dağlar

Karşıdan karşıya elmalı dağlar
Elması yetişmiş suları çağlar
On on beş yaşında bir güzel ağlar
Kaş kaldırıp gözlerini süzerek

Mestine de deli gönül mestine
Deste deste gül yolluyor dostuna
Sallanıp sallanıp gelir üstüme
Ölmüş bu ruhumu söyletir gelin


Kaynak Kişi Muharrem ERTAŞ

Kırat Semahı

Kirat...
Üstüne binen alir murat
Sag yaninda cifte kanat
Gocadim ayvaz kocadim

Kirat hastalanmis yemez yemini
Vurdu kirdi bir hirsinan gemini
Türkmenoglu ceksin onun gamini

Canim ata gurban
Serim güzele güzele

Enise assagi keklik sekislim
Yokusa yukari tavsan büküslüm
Tavus kusu gibi ugru nakislim

canim ata gurban
serim güzele güzele

Kocadim belim büküldü
Kirat Kirat....
...döküldü
...kalmadi söküldü
Kocadim ayvaz kocadim

Atim sen güzelsin nazardan sakin
Sagina soluna hamayli takin
Bozok elleri Yozgat`a yakin
Atim beni nazli yare kavustur




Kaynak Kişi Aşık Veysel Şatıroğlu

Zeynep Bu Güzellik Var Mı Soyunda

Zeynep Bu Güzellik Var Mı Soyunda
Elvan Elvan Güller Biter Bağında
Arife Gününde Bayram Ayında

Zeynep´im Zeynep´im Allı Zeynep´im
Beş Köyün İçinde Şanlı Zeynep´im

Zeynep´e Yaptırdım Altından Tarak
Tara Zülüflerin Bir Yana Bırak
Zeynep´e Gidemem Yollar Pek Irak
Zeynep´im Zeynep´im Allı Zeynep´im

Beş Köyün İçinde Şanlı Zeynep´im
Söğüdün Yaprağı Narindir Narin
İçerim Yanıyor Dışarım Serin
Zeynep´i Bu Hafta Ettiler Gelin

Zeynep´im Zeynep´im Allı Zeynep´im
Beş Köyün İçinde Şanlı Zeynep´im


Kaynak Kişi Aşık Süleyman

Kiremitte buz musun

Kiremitte buz musun?
Gelin misin kız mısın?
Yarın size varacam
Evde de yalınız mısın.
Yan osman.ım yan



Deniz üstünde biber,
Kayıklar gelir gider.
Ne mektup var ne haber,
Yüreğim yanar gider.
Yan osman.ım yan



Şu binanın üst yanı
Altı da berber dükkanı
Teskereli geliyor
Hacıların osmanı
Yan osman.ım yan

Beni Dertten Derde Saldın

Beni Dertten Derde Saldın
Şu Gönlümü Nasil Çaldın
Öldüm De Belamı Buldum
Güzel Bu Nasıl Sevdaymış

Atam Dedım Atılmıyor
Satam Dedim Satılmıyor
Gece Gündüz Yatılmiyor
Güzel Bu Nasıl Sevdaymış

Gözyaşımı Man Eyledin
Aklım Fikrim Zay Eyledin
Perme Perişan Eyledin
Güzel Bu Nasıl Sevdaymış

Dünyamı Başıma Yıktın
Hanemi Harap Ettin
Genç Ömrümü Sen Tükettin
Güzel Bu Nasıl Sevdaymış

Yöre:Arguvan/Malatya

Ne Ararsın Tanrı İle Aramda

Ne ararsın Tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Baş açığa neden türban sorarsın?

Rakı, şarap içiyorsam sana ne
Yoksa sana bir zararı, içerim
İkimiz de gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim

Esir iken mümkün müdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et...
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şeref***.

Neyzen Tevfik

YÖREYE YAKIN AŞİRET TÜRKÜLERİ
VE AĞITLAR
**

KIRŞEHİR YÖRE
TÜRKÜLERİ
LİNKTİR

saz neþette,neþette saz

AL FADÝMEM

KARINCALI KÖYÜNE HOÞ GELDÝNÝZ

BAHÇELERDE BOZ YILAN
GÖZÜM DOLDU TOZUNAN
BEN GELİNİ İSTEMEM
PAZARLIĞIM KIZINAN
**Kaynak kişi**
Küçük Mehmet Kızı ELMAS AVŞAR

AYIRDILAR TÜRKMEN DİYE KÜRT DİYE
BÖLÜCÜLER ALKIŞLANIR MERT DİYE
TANITILDI ORTA ASYA YURT DİYE
ULUSCULUK SOYSUZLAŞTI TÜRKİYEM
ÖZ EVLADIN HUYSUZLAŞTI TÜRKİYEM

O.Bölükbaşı 1969 TBMM.

Türk Tarihinde 18 Mart 1915 Çanakkale Harbi; ölümsüz Komutan Türkün yegane sevgi Kaynağı Albay Mustafa Kemali Dünya ya tanıttı.
Mustafa Kemal paşa her Türkün idolüdür.O nedenle Mustafa kemal Türk için.Vatan ve bayraktan sonra gelen vazgeçilmez ülküdür.
Herkes Vatanını sever herkes inkilapçı olabilir.Ancak onun korkusuz yüreği ve engin dehasına ulaşan bugüne kadar çıkmamıştır.
Çanakkale Harbi Mustafa Kemal ve Mehmetçiğin dirençi,Türkün vatan sevgisidir.
"SİZE ÖLMEYİ EMREDİYORUM DİYEN"Mustafa Kemal'in alayı onlar.yalnız bu veciz söz;Çanakkale harbinin özünü anlatmaya yeter.
VATAN SİZE MİNNETTARDIR.
VİDEO

Aziziye Aziziye - Hüdai şahin

Aziziye Aziziye
çöktü duman çöl yazıya
Can kurban cananda kurban
beşikte yatan guzuya

Aziziye yazıları
ceylan avlar tazıları
Çifte çifte sudan gelir
Hacı Bey'in guzuları

Aziziye vardım sabah
Ballar gelir tabah tabah
Hep kavgadan geliyorlar
Yalın ayak başı gabah

GENÇ OSMAN DESTANI


İbtida yürüyüş oldu Bağdad'a
Sıçradı hendeği geçti Genç Osman
Vuruldu bayraktar, kaptı bayrağı
İrişti bedene dikti, Genç Osman

Kurşunlarım yağmur gibi yağarken
Tütünlerim gök yüzünde dönerken
Yıkılası Bağdad seni döğerken
Şehitlere serdâr oldu, Genç Osman

Eğerlensin kır atımın ikisin
Fethedeyim düşmanların hepisin
Sabah namazları Bağdad kapısın
Mevlâ izin verdi, açtı Genç Osman

Getirdin de Genç Osman'ı görelim
Şahbazımız var idüğün bilelim
Taht isterse tahtımızı verelim
Vezirleri posttan indi Genç Osman

Sultan Murat, Sultan Ahmed'in çırağı
Ah edince getirdi ırağı
Kudretten çatılı anın yüreği
Dal kılıç yazıldı, gitti Genç Osman

Karac'oğlan bunu böyle söyledi
Askerleri dağı taşı boyladı
Bir Bağdad'ı da gayet mehdeyledi
Bin yiğide bir baş oldu Genç Osman




Karanfil Ekeceğim

Karanfil ekeceğim
Boyuna bakacağım
Dayanamam bu derde
Daha mı çekeceğim

Al yanaklı gül yarim
Dilleri bülbül yarim
Pek hoşuma gidiyon
Sende bunu bil yarim

Güllere bak güllere
Kurban olam dillere
Nolur zalımın kızı
Gel sarayım bellere

Al yanaklı gül yarim
Dilleri bülbül yarim
Pek hoşuma gidiyon
Sende bunu bil yarim

Karanfil kökü suda
Ne hoş yaratmış Hüda
Elin elimde olsa
Seher vakti uykuda

Al yanaklı gül yarim
Dilleri bülbül yarim
Pek hoşuma gidiyon
Sende bunu bil yarim

Neşet ERTAŞ
Kırşehir Yöresi

Hem Okudum Hemi yazdım

Hem okudum,hem de yazdim,
Yalan dünya senden bezdim oy oy
Daglar kayagini gezdim,
Yiten yavru bulunur mu hey

El yaziya,el yaziya,
Duman da çökmüs çöl yaziya oy oy
Kurban olam,kurban olam,
Besikte yatan kuzuya hey hey

El veriyor,el veriyor,
Orta direk bel veriyor oy oy
Döndüm baktim sag yanima,
Yigitte Mehmet can veriyor hey

Değirmenin bendine

Değirmenin bendine,
Taş dönmüyor dönmüyor.
Döner kendi kendine,
Acar gelin arabadan inmiyor.

Değirmene taş koydum,
Taş dönmüyor dönmüyor.
Bir yastığa baş koydum,
Acar gelin arabadan inmiyor.

Keskin

Bir Ok Attım Vızıladı

Bir ok attım vızıladı
Yaralarım sızıladı
Gökte de ceylan kuzuladı

Gelindi gelindi
Dertli de sinem delindi

Bir ok attım herge düştü
Yaralarım kavuştu
Benim de gönlüm sana düştü

Gelindi gelindi
Dertli de sinem delindi


Hüsamettin Güney
Mucur

SÜRÜLER İÇİNDE SÜRMELİ KOYUN

Sürüler İçinde Sürmeli Koyun
Şafaklar Atıyor Sarhoşum Duyun
Son Kadehte Yaptın Bana Bir Oyun

Ni Yandasın Sürmeli Palazım Niyanda
Ellerim Saz Çalar Gözüm İhvanda

Aşağıdan Gelir Gelinin Göcü
Gelin Mi Ettiler Canımın İçi
Beş Sene Sakladım Verdiğin Saçı

Ni Yandasın Sürmeli Palazım Niyanda
Ellerim Saz Çalar Gözüm İhvanda

İki Çeşme Yaptım Altın Oluklu
Soyunu Bağladım Ala Balıklı
Bir Yar Sevdim O Da Benden Yanıklı

Ni Yandasın Sürmeli Palazım Niyanda
Ellerim Saz Çalar Gözüm İhvanda

Bizim Elden Geçti M'ola

Bizim elden geçtimola obalar
Üzerine giymiş türlü libalar
Bir daha yar seversem olsun tövbeler
Mestane gözlü yar gidenden sonra

Dünya zindan oldu bir gaflet geldi
Ayrılık okudur sinemi deldi
Yürü fani dünya sende nem kaldı
Mestane gözlü yar gidenden sonra

Keskinli Hacı Taşan
Keskin

KARDEŞE AĞIT
H.Taşan

Bu nasıl talihtir bu nasıl kader
Yüreğimi yaktı sızın kardaşım
Anam feryat eder ağlıyo peder
Niye açılmıyo gözün kardaşım

Zalım gurbet mekanımız yerimiz
Daima ağlamak bizim karımız
Gitti ümidimiz gönül varımız
Ne yatıyon biraz gezin kardaşım

Yürümüyor kırılası dizlerim
Hiç görmüyor kör olası gözlerim
Bayramlar gelse de gene özlerim
Düğününü yaptın güzün kardaşım

Semah (Gitme Turnam)

Gitme turnam gitme bir sualim var
Turnam neden düştün sen bu yollara X2
Allı da turnam telli de turnam
Sana söyleyecek gizli halim var
Turnam neden düştün sen bu yollara X2
Allı da turnam telli de turnam
Bir gözleri sürmeli

Ağlamışsın gözlerinin yaşına
Uğramışsın zemherinin kışına X2
Allı da turnam telli de turnam
Karlı ovalarda senin işin ne
Turnam neden düştün sen bu yollara X2
Allı da turnam telli de turnam
Sinede yaralanmışım

Telgrafın Tellerine

Telgrafın tellerine kuşlarmı konar
Herkes sevdiğine böylemi yanar
Gel yanıma yanıma da yanı yanı başıma
Şu gençlikte neler geldi garip başıma

Telgrafın tellerini arşınlamalı
Yar üstüne yar seveni kurşunlamalı
Gel yanıma yanıma da yanı yanı başıma
Şu gençlikte neler geldi garip başıma

Telgrafın direkleri semaya bakar
Senin o ahu bakışın çok canlar yakar
Gel yanıma yanıma da yanı yanı başıma
Şu gençlikte neler geldi garip başıma

AMERİKA KATİL KATİL

Bütün insanlik adina
Amerika katil katil
Hukuk yapar kendi bozar
Amerika katil katil

Vietnam'in suçu nedir ?
Hür yasamak ayip midir ?
Atom patlat ister kudur ?
Amerika katil katil

Türk Milleti Türk Milleti
Nerden gelmis elin iti ?
Bu gidisin sonu kötü
Amerika katil katil

Birgün gramlar bir olur
Kilodan hakkini alir
Zalim olan bela bulur
Amerika katil katil

Mahzuni Serif uyuma
Gün geldi çatti aksama
Bizden selam Vietnam'a
Amerika katil katil

Bağa Gel Bostana Gel

Bağa Gel Bostana Gel (Vay Vay Vay Yar Yandım)
Dile Gel Destana Gel (Neynim Neynim Neynim)
Anan İzin Vermezse (Vay Vay Vay Yar Yandım)
Yalandan Hastalan Gel (Neynim Neynim)

Bağ Ayrı Bostan Ayrı
Olamam Dosttan Ayrı
İnsanoğlu Yaşar Mı (Vay Vay Yar Yandım)
Kalsa Nefesten Ayrı (Neynim Neynim)

Bağına Girmiş Gibi (Vay Vay Vay Vay Vay Yar Yandım)
Gülünü Dermiş Gibi (Neynim Neynim Neynim)
Geç Buldum Tez Yitirdim (Vay Vay Vay Yar Yandım)
Oldum Düş Görmüş Gibi (Neynim Neynim)

Bağ Ayrı Bostan Ayrı
Olamam Dosttan Ayrı
İnsanoğlu Yaşar Mı (Vay Vay Yar Yandım)
Kalsa Nefesten Ayrı (Neynim Neynim)

Mor Koyun Meler Gelir-2

(Aman) Mor Koyun Meler Gelir
(Yavrum) Dağları Deler Gelir
(Aman) Hakikatli Yar Olsa
(Yavrum) Uykuyu Böler Gelir

Nesine De Yavrum Nesine
Sigara Da Koymuş Fesine
Yavrum Ben Yandım Birisine

(Aman) Mor Koyun Kuzusuna
(Yavrum) Can Kaynar Birisine
(Aman) Nedeydim De Ağlayım
(Yavrum) Alnımın Yazısına

Nesine De Yavrum Nesine
Sigara Da Koymuş Fesine
Yavrum Ben Yandım Birisine

(Aman) Mor Koyun Meşelerde
(Yavrum) Gül Suyu Şişelerde
(Aman) Eller Yarimi Almış
(Yavrum) Ben Kaldım Köşelerde

Nesine De Yavrum Nesine
Sigara Da Koymuş Fesine
Yavrum Ben Yandım Birisine

TÜRKMEN KIZI
Suda balık oynuyor
Canım sana kaynıyor
Leyli leyli Türkmen kızı
Sen allar giy ben kırmızı
Çıkalım dağlar başına
Sen gül topla ben nergisi

Suda balık yan gider
Açma yaram kan gider
Leyli leyli Türkmen kızı
Sen allar giy ben kırmızı
Çıkalım dağlar başına
Sen gül topla ben nergisi


Kayadan Bakan Oğlan(Şeker Oğlan)

Gayadan bakan oğlan
Kakili sarkan oğlan
Gece gelme gündüz gel
Horuzdan korkan oğlan

Amman şeker oğlan
Usdan bekar oğlan
Anasına darılmış
Damda yatan oğlan

Elinde de nacak
Sandım bana vuracak
İrkeklerin günahı
Gızlardan sorulacak

Amman şeker oğlan
Usdan bekar oğlan
Anasına darılmış
Damda yatan oğlan

Şu Sazıma Bir Düzen Ver

Ali İzzet Özkan

Şu Sazıma Bir Düzen Ver
Teller De Muradın Alsın
Gel Beni Bir Tenhada Gör
Diller De Muradın Alsın

Gel Gidelim Bizim Ele
Düşmeyelim Dilden Dile
Diken Sarmış Gonca Güle
Güller De Muradın Alsın

Al'izzetim Görüşelim
Bugün Bayram Barışalım
Aç Kolların Sarışalım
Kollar Da Muradın Alsın

ANKARA'NIN TAŞINA BAK

Ankara'nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Uyan uyan Gazi Kemal
Şu feleğin işine bak!

Kılıcını vurdum taşa
Taş yarıldı baştan başa
Uyan da bak Gazi Kemal
Başımıza gelen işe.

Ankara'nın dardır yolu
Düşman aldı sağı, solu.
Sen gösterdin Paşam bize
Böyle günde doğru yolu.




KARAYILAN

Atına binmişte elinde dizgin
Vardığı cephede hiç olmaz bozgun
Çeteler içinde Yılan'ım azgın
Vurun Antep'liler namus günüdür


Sürerim, sürerim, gitmez kadana
Fransız kurşunu değmez adama
Benden selam söylen nazlı anama
Analar da böyle yavru doğurmuş

Karayılan der ki, harbe oturak
Kilis yollarından kelle getirek
Nerde düşman varsa orda bitirek
Vurun Antep'liler namus günüdür

Meyrem

Bahçeye biber ektim de
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah ne zaman kabaracak da
Yar oğlan oğlan oğlan
Senin o kötü kocan da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah ne zaman geberecek de
Yar oğlan oğlan oğlan

Kale kaleye karşı da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah kalenin dibi çarşı da
Yar oğlan oğlan oğlan
Bir tomurcuk gül olsam da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah açılsam yare karşı da
Yar oğlan oğlan oğlan

Başan da poşusuna da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah oturmuş karşısına da
Yar oğlan oğlan oğlan
Adam meyil verir mi de
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah kapı komşusuna da
Yar oğlan oğlan oğlan

Selvet Aslan
HACIBEKTAŞ

AĞIT
Hakikat kervanı geçti gidiyor
Varıp bir kelime sorabildin mi
Hakkın sancağını açmış gidiyor
Can gözünü açıp görebildin mi

Masivadan nasibimi almışım
Yürü dünya, sana mail olmuşum
Cümle yoldaşlardan geri kalmışım
Atını ileri sürebildin mi

KERPİÇ KERPİÇ ÜSTÜNE

Kerpiç kerpiç üstüne
Bu kerpicin aslı ne
Yarim saray yaptırmış
Ak göğsün üstüne

Sallan gel boyuna kurban olayım
Nazik söyle dillerine hayran olayım

Su gelir güldür güldür
Gel kız testini doldur
Eğer anan yok ise
Pencereden sen indir

Sallan gel boyuna kurban olayım
Nazik söyle dillerine hayran olayım

BAHÇELERDE BAL KABAK
AÇILIR TABAK TABAK
SEN ŞEKER OL BEN KAYMAK
YİYELİM PARMAK PARMAK

AĞIT
Yurt yuva kıldığın tenli mereği
Düzüp koşmak idin tepir eleği
Şu kavdan yaptığın tecir tereği
Divan-ı Bâri.ye yadigâr götür

Elinde ördüğün çöpür ağını
Kâhan eylediğin kelem bağını
Şu kabal biçtiğin sap orağını
Al ulu Tanrı.ya bergüzar götür

Yetim gömleğini diken iğneyi
Her gün yal verdiğin topal ineği
Ayran topladığın şu ak küleği
Mahşer yığnağına sakla, sar götür

Üç kot arpa, beş kot çavdar ekerdik
Kesmik ekmeğine hasret çekerdik
Namertlere ağı merde şekerdik
Sözünü tekrar et iftihar götür

İle kısmet balsa bize pay taştı
Yokluktan derdimiz deryalar aştı
Açlıkla uğraşmak hayli savaştı
Çektiğin mihnetten ah ü zâr götür

Yetim kalmış idin emzik tavında
Gamınla kardeştin gençlik çağında
Bir gül yeşertmedi vuslat bağında
Gönül yaraların hep berat götür

De ki Kadir Mevlâm bize ilişme
Dünyada sızıyan çıbanı deşme
Celâli Baba.dan sorma, söyleşme
Bu dertli çobandan bir selam götür
Celâlî

BİR YİĞİT GURBETE GİTSE
Bir yiğit gurbete gitse
Gör başına neler gelir
Garip sılayı andıkça
Yaş gözüne dolar gelir

Evlerinin önü söğüt
Atalardan almış öğüt
Yarinden ayrılan yiğit
Sılasına döner gelir


Bağrıma basarım taşlar
Akıttım gözümden yaşlar
Yavrusun yitiren kuşlar
Yuvasına döner gelir

KAR YAĞAR KAR ÜSTÜNE - Neşet Ertaş

Kar yağar kar üstüne
Yar sevmiş yar üstüme
Varsın sevsin neyleyim
Turp yemiş nar üstüne

Aman yarim gez de gel
Badeleri söz de gel
Sarhoşum ben çözemem
Düğmelerin çöz de gel

Şu derenin uzunu
Kıramadım buzunu
Aldım Türkmen kızını
Çekemiyom nazım

Aman yarim gez de gel
Badeleri söz de gel
Sarhoşum ben çözemem
Düğmelerin çöz de gel

Açma Zülüflerin

Açma Zülüflerin Yar Yellere Karşı
Senin Zülfün Benim Telim Değil Mi
Bülbül Figan Eder Güllere Karşı
O Yar Benim Gülüm Değil Mi

Sallama Saçların Yar Sen De Kurursun
Azrail Misali Yar Canım Alırsın
Etme Bu Cefayı Yar Kanlım Olursun
Bu Kul Senin Kulun Değil Mi

Kaynak : Neşet Ertaş

Adem Olup



Söz: Neşet Ertaş
Müzik: Neşet Ertaş

Adem olup şu dünyaya gelen
Hayvanı görünce ibret almalı
Huri kızlarının yari olanlar
İnsanlığın kıymetını bilmeli

İnsanlar dünyada sürer sefayı
Hayvan azap görür çeker cefayı
Boş gezmeyip çalıştırır kafayı
Bunların nedenini bilmeli

Hayvandan doğanlar hayvan olurlar
Anadan doğanlar insan olurlar
Hepsi de bu dünyaya gelirler
Anaların kıymetını bilmeli

Vade tekmil olup ömür dolmadan
Emanetçi emanetin almadan
Şu ömrüm bağının gülü solmadan
Garib'im cananın kulu olmalı


BUL GETİR

Tabib Sen Elleme Benim Yaramı
Beni Bu Dertlere Salanı Getir
Kabul Etmem Birgün Eksik Olursa
Benden Bu Ömrümü Çalanı Getir
Git Ara Bul Getir Saçlarını Yol Getir

Bir Kor Oldu Görülüyor Özümden
Name Name İnliyor Sazımdan
Dünyayı Verseler Yoktur Gözümden
Dili Bülbül Kaşı Kemanı Getir
Git Ara Bul Getir Saçlarını Yol Getir

Merhamet Et Karşısından Bıkmadan
Hatırını Gönlünü Yıkmadan
Çabuk Getir Can Bedenden Çıkmadan
Fakirin Derdine Dermanı Getir
Git Ara Bul Getir Saçlarını Yol Getir

Yoksulun Derdine Dermanı Getir
Git Ara Bul Getir Saçlarını Yol Getir
Benden Bu Ömrümü Çalanı Getir
Git Ara Bul Getir Saçlarını Yol Getir

söz yazarı ve beste
Aşık Fakir

Kütük dibi karıncalı
Yanı çifte görümceli
Kız anadan eğrilceli

Kız eşim kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.

Kayınnam sandığa varsa
Sandık vursa başın yarsa
Kumaş fistan bana kalsa
Ben giyinsem oğlu baksa

Kız anam kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.


Evimizin önünde kuruldu düğün
Anamın elinde altından güğüm
Ne dün geldin ne böyün
Dün gelmeyen anam böyün gelir mi
Selam gatsam anacığım alır mı?

Dam başına çık otur anam
Ak ellerini koynuna sok otur anam
Kızım gelecek diye bak otur anam
Kızın gelmeleri akşama kaldı anam
Mahşer yerinde görüştür Allah;ım.

Unutmak kolay mı deme
Unutursun Mihribanım
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihribanım


Gara, çadır is mi dutar
Yağlı mavzer pas mı dutar
Anam ağlar, bacım ağlar
Eli gızı yas mı dutar.

Günden yanı soldu m'ola
Yerden yanı uldu m'ola
Mehmed'imin ala gözü
Garıncalar doldu m'ola

Tarlalarda biter gamış
Uzak gider vermez yemiş
Çöl Yemen'de can verenler
Biri Mehmed biri Memiş

Boz lök'ü gapıya geldi
Eğdi başını haber aldı
Sen duymadın Arzı bacı
Battal d'öldü, Davut d'öldü.

SEBEB



Sebep mezarından yoğsunlar bitsin
Nereye gitsem, geldin girdin arama
Yılanlar çayanlar mekanın tutsun
Derman bulunmasın gizli yarama sebep

Ak göğsüyün üstünde yılanlar ötsün
Hep senin ucundan döndüm kereme
Evin yıkılsın sebep,belin bükülsün sebep
Bana ettiğini bulasın sebep

Ocağın döndüğü yerde,baykuşlar ötsün sebep.
Evin yıkılsın sebep,belin bükülsün sebep
Ocağın döndüğü yerde,baykuşlar ötsün sebep

Yekin yekin kalkamaz ol yerinden
Ayrılasın vatanından,elinden
Ahirinden ben tutayım elinden
İki yüzü kara olsun vay sebep
Evin yıkılsın sebep,belin bükülsün sebep
Ocağın döndüğü yerde,baykuşlar ötsün sebep



CAN ÖZÜMDEN BESMELEYİ ÇEKİNCE

Can Özümden Besmeleyi Çekince
Dil Yanmazsa Ben Yanarım Sultanım
Hak Uğruna Bır Sefere Çıkınca
Yol Yanmazsa Ben Yanarım Sultanım

Dosta Mektup Yazma Vakti Gelince
Yazar Postalarım Kısmet olunca
Mektubumun Mahiyetin Bilince
Kul Yanmazsa Ben Yanarım Sultanım

Aşıklık İçimde Doğduğu Zaman
Taş Yanar Göz Yaşım Yağdığı Zaman
Mızrabım Sazıma Değdiği Zaman
Tel Yanmazsa Ben Yanarım Sultanım...

Yiğidin eyisini nerden bileyim
Yüzü güleç, kendi yaman olmalı
Kasavet serine çöktüğü zaman
Gönlünün gâmını alan olmalı

Benim sözüm yiğit olan yiğide
Yiğit olan muntazırdır öğüde
Ben yiğit isterim fırka dağında
Yiğidin başında duman olmalı

Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar
Düşmanı görünce ayağa kalkar
Kapar mızrağını meydana çıkar
Yiğidin ardında duran olmalı

Sâfi güzel olan, şol bazı kötü
Yiğidin densizi ey&#8217;olmaz zati
Gayet durgun ister silahı atı
Yiğit el çekmeyip viran olmalı

Karac&#8217;oğlan der ki çile çekilmez
Hozan tarlalara sümbül ekilmez
Sak yabancı ile başa çıkılmaz
İçinden sıdk ile yanan olmalı

Karacaoğlan

Kuzu bizim amma bize vermezler
Aradaki muzuları görmezler
Yiğitlerin kıymetini bilmezler
Alınan vurdular ona yanarım.

Üç kağnıyı arka arkaya düzdüler
Karaca'mın tebdilini bozdular
Çukurları mezar diye kazdılar
Alınan vurdular ona yanarım.

Hamid Ağıdı(Kırşehir)

YEMEN TÜRKÜSÜ

Havada bulut yok, bu ne dumandır
Mahlede ölen yok, bu ne figandır
Şu Yemen elleri ne de yamandır

Ano Yemendir / Gülü çemendir
Giden gelmiyor / Acep nedendir
Burası Muş'tur / Yolu yokuştur
Giden gelmiyor / Acep ne iştir

Kışlanın önünde redif sesi var
Bakın çantasında acep nesi var
Bir çift kundurayla bir de fesi var

Ano Yemendir / Gülü çemendir
Giden gelmiyor / Acep nedendir
Burası Muş'tur / Yolu yokuştur
Giden gelmiyor / Acep ne iştir

Mızıka çalınır düğün mü sandın
Al yeşil bayrağı gelin mi sandın
Yemen'e gideni gelir mi sandın
Dön gel ağam dön gel dayanamiram
Uyku gaflet basmış uyanamiram
Ağam öldüğüne inanamiram

BİR ASKER TÜRKÜSÜ

Yürüdü tren de yolda eğlenmez
Derdim çoktur memlekete söylenmez
Tükendi cephanem geriden gelmez
Teskeremden evvel vurdular beni
Sılama hasret koydular beni

Aziz Abdal dağı ordugah yeri
Bir haftalık tayın yenmiyor kuru
Hasretli kaldık koca Kayseri
Teskeremden evvel vurdular beni
Sılama hasret koydular beni

Ağır makinalı da tepeden inmez
Tarıyor ormanı kimse görünmez
Verilen parolalar aklıma gelmez
Gözüm göre göre vurdular beni
Sılama hasret koydular beni

SÜVARİNİN TÜRKÜSÜ

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim.

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim.

AVŞAR

Adını da sevdiğim Avşar beyleri
Size de bir vezirlik yakışıp duru
Topla dizgini tanı kendini
Karşında düşmanlar bakışıp duru

Kar mı yağmış şu Avşar'ın düzüne
Sızılar mı inmiş kır atımın dizine
Selam söyleyin Avşar beyin kızına
Kendi gülüp beni ağlatıp duru

Avşar beyi derler bize ezelden
Bülbül yuva yapmış gülden gazelden
Sarı topraklar gitmesin elden
Çarpışalım der Avşar beyleri

Hani benim ekmeğimi yiyenler
Samur kürkümle kır atıma binenler
Germiyanlar fermanına uyup da
Dövüşelim Avşar bey diyenler

Atılan kurşunu boncuk mu sandın
Dikilen bayrağı sancak mı sandın
Sen Avşar beyini kancık mı sandın
Kaçma döğüşelim der Avşar beyleri

Avşar beyi der ki gelsin göreyim
O da nasıl yiğit imiş ben de göreyim
Armağan isterse canlar vereyim
Candan başka armağanım yok benim.

Elmalı'dan çıktım yayan
Dayan hey dizlerim dayan
Emmim atlı dayım yayan
Bebek beni del'eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi

Ala kilime sardığım
Yüksek mayaya koyduğum
Yedi yılda bir bulduğum
Bebek beni del'eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi

Gökte kuzgunlar dolaşır
Kargalar üleş bölüşür
Çadırda düşman gülüşür
Bebek beni del'eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi

Tuzla'dan aldım tuzunu
Akdağ'a serdim bezini
Kargalar m'oydu gözünü
Bebek beni del'eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi

Gelin başı bağlamadım
Top zülüfün yağlamadım
Hicap ettim ağlamadım
Bebek beni del'eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi

2.
Deveyi deveyi çattım
Yuların üstünden attım
Kayın babamdan hicap ettim
Yoklamadım bebek seni neni bebek neni

Deve de deveden yüce
Deveyi yüklettik gece
Yoklamadık ağ bebeği
Yurda varıp konmayınca neni bebek neni

Ağ devenin mayaları
Çide yürür develeri
Çok mu ağrıttı bebeğim
Kara kuşun soyaları neni bebek neni



ÇİÇEK DAĞI
Yürü bre Çiçek Dağı
Sende suna boylum kaldı
Hep koçların dönüm çağı
Bülbülün goncası soldu

Göllerde küçücük sunu
Hayat verir sesi cana
Ben ağlarım yana yana
Firkat-i figanım geldi

Beklerim ki yar gelecek
Yarama merhem olacak
Mısır'a sultan olacak
Yusuf-u Kenan'ım geldi

Dedemoğlu ne hal oldu
Dünya haldan hala kaldı
Tez seviştik, tez ayrıldık
Ahırı pişmanım geldi


Cezayir Türküsü


Cezayir'in çeşmesinin başında
Balık sureti yazılı hem taşında
Benim sevdiğim onüç-ondört yaşında
Güzelleri döğme donlu Cezayir.

Mezarımın üstünde boz otlar bitsin.
O gerdanın üstüne örenler çöksün
Çalı değil bir defa sıtmada tutsun
Sıtmanı da ben bağlayım Cezayir

Asker Yolu Beklerim

Asker Yolu Beklerim,

Günü Güne Eklerim.

Sen Git Yarim Talime De,

Ben Sılayı Beklerim.

Pilav Pişirdim Yavan,

Üstüne Koydum Soğan.

Yatağına Uzandım Da,

Uyan Askerim Uyan.

Mendilimde Tel Oya,

Gülmedim Doya Doya.

Asker Yolu Beklerim De,

Günleri Saya Saya.

Sucu Sucu Suyunan,

Soğan Acısıyınan.

Küsüdüm De Barıştım,

Yarin Bacısıyınan.

**
Çekin kıratımı nalbant nallasın,
Kesin kurbanımı kanı damlasın,
Bir yiğit ki muradını almazsa
Mendil alsın ölenedek ağlasın...
**
Haceli Ovasını Engin Mi Sandın,
Ayağında Potin, Zengin Mi Sandın.
Her Olur Olmazı Dengin Mi Sandın,
Ay Da Geçti Göremedim Yar Seni.

Suya Gider Bir İncecik Yolu Var,
Sıktırmış Kemeri İnce Beli Var.
Söylerim Söylemez Tatlı Dili Var,
Ay Da Geçti Göremedim Yar Se

***********
Evvelim Sensin

Neset Ertaş

Cahildim Dünyanın Rengine Kandım
Hayale Aldandım Boşuna Yandım
Seni İlelebet Benimsin Sandım

Ölürüm Sevdiğim Zehirim Sensin
Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin

Sözüm Yok Şu Benden Kırıldığına
İdip Başka Dala Sarıldığıma
Gönülüm İnanmıyor Ayrıldığına

Gözyaşım Sen Oldun Kahirim Sensin
Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin

Garibim Can Yıkıp Gönül Kırmadım
Senden Ayrı Ben Bir Mekan Kurmadım
Daha Bir Gönüle İkrar Vermedim

Batınım Sen Oldun Zahirim Sensin
Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin

AĞLAYALIM ATATÜRK'E

Ağlayalım Atatürk'e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel, can ağladı

Doğu batı cenup şimal
Aman tanrı bu nasıl hal
Atatürk'e erdi zeval
Memur mebusan ağladı

Atatürk'ün eserleri
Söyleyecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti, vatan ağladı

Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türke terketti
Döndü çarh devran ağladı

Bu ne kuvvet, bu ne kudret
Var idi bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnön'İsmet
Gözlerimiz kan ağladı

Tren hattı tayyareler
Tükler giydi hep kareler
Semerkantla Buharalar
İşitti her yan ağladı

Siz sağ olun Türk gençleri
Çalışanlar kalmaz geri
Mareşalin askerleri
Ordular tümen ağladı

Zannetme ağlayan gülmez
Aslan yatağı boş kalmaz
Yalnız gidenler gelmez
Her gelen insan ağladı

Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil, düşman ağladı

Aşık Veysel

MUSTAFA KEMAL'İ
DÜŞÜNÜYORUM

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyorlar cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal'i gibi

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere...

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı
Yine bizimle beraber her yerde
Yaşıyor dört köşesinde vatanın,
Yaşıyor damar damar yüreklerde.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda;
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.

Ümit Yaşar Oğuzcan

AĞIT - DESTAN (ULU ÖNDER ATATÜRK'E)

Bir ağıt söyleyeyim, dağlar dilinden
Dumlu'dan Ağrı'ya ün gitsin gelsin!...
Destanlar duyulsun tarih yolundan,
O günden dünlere şan gitsin gelsin...

Çekin küheylanın atlasın binsin,
Al yelelerinde yankılar dönsün.
Afyon'dan İzmir'e ordular insin.
Süngü uçlarından can gitsin gelsin...

Neymiş yarım?! Sancak çekilsin uca,
Şılasın göklerde yüceden yüce
Sormak lüzum değil, halimiz nice?
Yanan yüreklerden kan gitsin gelsin...

Sen ey yayda bir ok gibi kurulu!
Bir ok değdi, düştün yere yaralı!
Dört yanında ak mermerler örülü,
Sars devir bunları, sin gitsin gelsin...

Gökyay'ım neylesin ıssız çağlarda!
Bir ağlar bir güler, durmaz kararda,
Bir başka dağ gibi sen dur dağlarda,
Akşamdan sabaha gün gitsin gelsin...


Orhan Şaik GÖKYAY


GAZİ DESTANI

Gücüm yetse keşke yazsam bir destan
Okunsa istekle nihayete dek
Başımızda her gün o Başkumandan
Methini söylerim kıyamete dek

Onunçün açılır sümbül menekşe
Cihanda adını söyler her köşe
Nüfuzu yürüdü dağ ile taşa
Methini söylerim kıyamete dek

On yılda yüzlerce yılı aştırdı
Şanlı geçmişleri deşti deştirdi
Okuyup yazmayı kolaylaştırdı
Methini söylerim kıyamete dek

Varsın geçsin benim yaşım yetmişi
Son on yılda gördüm en büyük işi
İster er meydanı böyle er kişi
Methini söylerim kıyamete dek

Geçit tünel oldu her çetin kaya
Şimdi tirendeyiz yürürdük yaya
Dünya imreniyor Gazi Paşa'ya
Methini söylerim kıyamete dek

Sohbetinin doyum olmaz tadına
Odur haklarını veren kadına
Aşık Hasan derler benim adıma
Methini söylerim kıyamete dek

Arık toprağa yaslanı yaslanı
Sığır güderken yazdım ben bu destanı
Nasıl methedeyim böyle aslanı
Methini söylerim kıyamete dek


Aşık HASAN


Allı Turnam

Allı turnam ne gezersin havada
Devrildi arabam kaldım burada

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor kolum turnalar hey

Ne onmadık kulumussun dünyada
Akşam oldu allı turna dön geri

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor kolum turnalar hey

Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor kolum turnalar hey

Eğer bizi sual eden olursa
Boynu bükük benzi soluk var söyle

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor kolum turnalar hey

Hacı Taşan

Tatlı Dile Güler Yüze

Tatlı dile güler yüze
Doyulur mu doyulur mu
Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu doyulur mu

Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı

Zülüflerin dökse yüze
Yar badeyi sunsa bize
Lebleri meyime meze
Doyulur mu doyulur mu

-Bağlantı-

Hem bahara hemi yaza
Yarın ettikleri naza
Yar aşkına çalan saza
Doyulur mu doyulur mu

-Bağlantı-

Garibim geldik gitmeze
Muhabbetimiz bitmeye
Yar île sohbet etmeye
Doyulur mu doyulur mu

-Bağlantı-

Kaynak : Neşet Ertaş



Bayramlaşalım

Şu Mübarek Günde Küsmek Olur Mu?
Uzat Ellerini Bayramlaşalım.
Tanrı Selamını Kesmek Olur Mu?
Uzat Ellerini Bayramlaşalım.

Eller Al Giyinmiş, Gider Bayrama,
Şu Gurbet Ellerde Girdim Yaslara ,
Selam Olsun Sıladaki Dostlara,
Uzat Ellerini Bayramlaşalım.

Yar Köyde , Ben Burda Peri Perişan,
Var Mı Bizim Gibi Bu Derde Düşen,
Nasib Eyle Mevlam Yare Kavuşam,
Uzat Ellerini Bayramlaşalım.

Mor Gülüm De Al Güllere Yakışır,
Yavrularım Yollarıma Bakışır,
Bayram Gelir , Küsülüler Barışır,
Uzat Ellerini Bayramlaşalım.

Satı Yeşil
Seyitgazi


Odam kireçtir benim
Yüzüm güleçtir benim
Soyun da gir koynuma
Terim ilaçtır benim

Odam kireç tutmuyor
Kumunu katmayınca
Sevdan baştan çıkmıyor
Sarılıp yatmayınca

Baba ben dervişmiyem
Kürkümü giymişmiyem
Ben sevdim eller aldı
Niye ben ölmüşmüyem

Odanı kireç eyle
Yüzünü güleç eyle
Soyun da gir koynuma
Terimi ilaç eyle


AKTAŞ DİYE BELEDİĞİM

Aktaş diye belediğim,
Tülbendime doladığım,
Hak'tan dilek dilediğim,
Mevlam şu taşa can versin!

Bebeksiz oldum divane,
Ben ağlarım, yana yana,
Konya'da yüce Mevlana,
Mevlam şu taşa can versin!

Yoldan giden yolcu kardeş,
Ben kimlere olam sırdaş?
Kırşehir'de Hacı Bektaş,
Mevlam şu taşa can versin!

Tutulmaz güneşin dalı,
Sorulmaz yoksulun hali,
Tanrı'nın arslanı Ali,
Mevlam şu taşa can versin!

Bebek uyandı bakıyor,
Kundağ içinde yatıyor
Gözlerinden yaş akıyor,
Ürgülerim nenni, nenni.
Gözlerinden yaş akıyor,
Emzireyim, nenni nenni.

Halk Türküsü / RUHİ SU

ELEDİM ELEDİM HÖLLÜK ELEDİM

Eledim Eledim Höllük Eledim,
Aynalı Beşikte Canan Bebek Beledim.
Büyüttüm Besledim Asker Eyledim,
Gitti De Gelmedi Canan Buna Ne Çare,
Yandı Ciğerim De Canan Buna Ne Çare.

Bir Güzel Simâdır Aklımı Alan,
Aşkın Sevdasını Canan Sineme Saran.
Bizi Kınamasın Ehl-i Din Olan.
Gitti De Gelmedi Canan Buna Ne Çare,
Yandı Ciğerim De Canan Buna Ne Çare.

Anam Ağlar Baş Ucumda Oturur

Kırşehir-Neşet Ertaş

Anam Ağlar Baş Ucumda Oturur
Derdim Elli İken Yüze Yetirir
Bu Dert Beni Yiye Yiye Bitirir

El Çek Tabip El Çek Benim Yaramdan
Ölürüm Gurtulmam Ben Bu Yaramdan

Anama Babama Yüzüm Kalmadı
Bir Su Ver Demiye Sözüm Kalmadı
Doktora Tabibe Lüzum Kalmadı

El Çek Tabip El Çek Benim Yaramdan
Ölürüm Gurtulmam Ben Bu Yaramdan

Mesaj konusu: SORSAM ÖLDÜRÜRLER SORMASAM ÖLDÜM

--------------------------------------------------------------------------------

Bir Güzel Gördüm

Bir güzel kız gördüm tutmuş yolunu
Uzatmış gerdana sarmış telini
Geldi geçti bilmem kimin gelini
Sorsam öldürürler sormasam öldüm

Dön beri de güzel yüzün göreyim
Gerdanda benine yüzüm süreyim
Dedi gel yanıma haber vereyim
Varsam öldürürler varmasam öldüm

Dedi yiğit muradına erdin mi
Koynumdaki çifte narı gördün mü
Dedi aşığısan gel gir koynuma
Girsem öldürürler girmesem öldüm

Kaynak: Neşet Ertaş
Yöre: Kırşehir


BURÇAK TARLASI



Sabahleyin kalktım sütü pişirdim

Sütün köpüğünü yar yar yere taşırdım

Kaynanamdan korktum aklım şaşırdım

Ah ne yamanda zormuş burçak tarlası

Burçak tarlasında yar yar gelin olması



Elimi salladım değdi dikene

İlahi kaynana ömrün tükene

İntizar eyledim burçak ekene

Ah ne yamanda zormuş burçak tarlası

Burçak tarlasında yar yar gelin olması



Elimin kınasını ezdirmediler

Gözümün sürmesini sürdürmediler

Burçak tarlasında gezdirmediler

Ah ne yamanda zormuş burçak tarlası

Burçak tarlasında yar yar gelin olması

Sarıkamış Ağıdı


Sarıkamış Sarıkamış,
Düşman Gelmiş Yaka Yaka,
Sürmeli Ali Esir Gitmiş;
Dört Yanına Baka Baka.

Toplar Cepheden Kuruldu
Yunanın Boynu Buruldu,
Ayan Olsun Dertli Anam;
Yalnız Musan Vuruldu.

Hücum Borusu Vuruldu
Asker Hücuma Kalkmıyor,
Yandım Anam Deyince
Gardaş Gardaşa Bakmıyor.

Hücum Borusu Vuruldu
Asker Hücuma Kalkıyor,
Sağ Böğrümden Vuruldum;
İki Başlı Kan Akıyor.

Anam Ağlar Babam Ağlar
Toptan Dumanlandı Dağlar,
Ayan Olsun Dertli Anam
Doktor Yaralarım Bağlar.

Anam Da Yok Babam Da Yok
Varamam Yollarım Irak,
Su İsterim Verenim Yok
Başucumda Bacım Gerek!!!...

Binboğaya Gar çok Yağar
Garlar Yatar Namlı Namlı,
Dört Birader Babam Oğlu
Neni Gardaşlar Neni

Sarıkamış Altın Bulak
Soğanlıyı Biz Ne Bilek;
Babam Oğlu Böyle Gezer
Ağca Zubun Kara Yelek.

Gözünü Sevdiğim Eşe
Tekerim Dayandı Taşa
Seferberliği Durdur
Elin öpem Enver Paşa.
Kaynak: Adık Musa Bulut

Derleyen: Sancar Bulut

Yöre: Kayseri/Sarız/Dayoluk Köyü


**EMİRDAĞI BİRBİRİNE ULALI (FADİME)

Emirdağı birbirine ulalı
Altın yüzük parmağına dolalı
Burnun mu büyüdü gelin olalı
Kız iken sevdiğim sen değil misin

Emirdağı bir gitmeynen yol olmaz
Altın yere düşmeyinen pul olmaz
Fadime'yle bir gececik yatmaynan
Adı çıkar ama kendi dul olmaz

Kıratımı bağladım ben demire
Yeşil gözler dönüvermiş kömüre
Fadime'yle bir gecelik yatmanın
Faydası var yedi sene ömüre

Emirdağ'ına da kara gidelim
Ayvadan usandık nara gidelim
Buranın güzeli gönül eylemez
Gönül eyleyecek yere gidelim
**

AKDAĞMADENİ/YOZGAT
Başa Gelir

Baş olanlar öğünmesin,
Ne gelirse başa gelir.
Diz toprağa dayanır ya,
Baş düşünce taşa gelir.


Kaderler çelik tel olur,
Ahlar toplanır yel olur,
Masum göz yaşı sel olur,
Sarp dağları aşa gelir.


Ayak başı, baş ayağı,
Çiğnerse baştan aşağı,
Koparsa bendi, bent bağı,
Yatağından taşa gelir,


Özlerde sancı buru var,
Başın içinde uru var,
İçinde yaş var kuru var,
Böyle işler yaşa gelir


HASTANE ÖNÜNDE

Hastane önünde incir ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı
Baş tabip geliyor zehirden acı

Garip kaldım yüreğime dert oldu
Ellerin vatanı bana yurt oldu

Mezarımı kazın bayıra düze
Yönünü çevirin sıladan yüze
Benden selam söylen sevdiğinize

Başını koysun karalar bağlasın
Gurbet elde kaldım diye ağlasın

Kaynak: Nida Tüfekçi
Yöre: Akdağmadeni (YOZGAT)

ELİF

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye

Elif'in uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye

Elif kaşlarını çatar
Gamzesi bağrıma batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye

Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye

Karac'oğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye


MADENCİ

Yeraltında tünelci
Yerüstünde dövenci
İnsan olmak tek güvenci
Kardeşim benim
*************
Kuveti hikmet
Umudu ekmek
Vatanı cennet
Kardeşim benim
*************
Madeni mor
Hayatı zor
Görme onu hor
Kardeşim benim
*************
İşi yasal
Dinlediği masal
Birikimi gazel
Kardeşim benim


YAŞAR AVCI yasar_avc@turmob.org.tr

Bu şiir hakkında yorum OKU /YAZ
Şiir Demeti

ÜRGÜP CEMALIM TÜRKÜSÜ

Şen olasın Ürgüp dumanın gitmez
Kıratın acemi konağı tutmaz
Oğlun da çok küçük yerini tutmaz

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Ürgüp´ten de çıktığını görmüşler
Kıratının sekisinden* bilmişler
Seni öldürmeye karar vermişler

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Cemal´in giydiği ketenden yilek
Al kana boyanmış don ile göynek
Sana nasip oldu ecelsiz ölmek

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Ürgüp´ten de çıktın kırat kişnedi
Üzengiler ayağını boşladı
Yağlı kurşun iliğine işledi

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Karlık ile başkadın pınar arası
Çok mu imiş Cemal´ımın yarası
Ağlayıp geliyor garip anası

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Cemal´in giydiği kadife şalvar
Dükkânın kilidi cebinde parlar
Oğlun da çok küçük beşikte ağlar

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Kıratın üstünde bir uzun yayla
Ne desem ağlasam kaderim böyle
Gidersen Ürgüp´e sen selam söyle

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Kıratım başımda oturmuş ağlar
Cemal´a dayanmaz şu karlı dağlar
Üzüm vermez oldu Karlık´ta bağlar

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

Giden Cemal gelir mi de yerine
İçerimde yaram indi derine
Cemal düşta kahpelerin şerine

Cemal´im Cemal´im algın Cemal´im
Al kanlar içinde kaldın Cemal´im

YA BU DÜNYA

Gitme giden gitme sual sorayim
Ya ne bu dünyanin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Dünya Sari Öküz'ün üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu öküz neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Öküz de bir salin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu sal da neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Sal da bir baligin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu balik neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Balik da deryanin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu derya neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Derya da ikrarin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu ikrar neyin üstünde durur
PIR SULTAN'im der ki ben onu gördüm
Ikrar da imanin üstünde durur

Hızır Paşa Bizi

Hızır paşa bizi berdar etmeden
Açılın kapılar şaha gidelim
Siyaset günleri gelip çatmadan
Açılın kapılar şaha gidelim

Çıkarım bakarım kale başına
Mümin müslümanlar gider işine
Bir ben mi düşümüşüm can telaşına
Açılın kapılar şaha gidelim

Pir Sultanım eyder mürvetli şahım
Yaram baş verdi sızlar ciğergahım
Arşa direk direk olmuştur ahım
Açılın kapılar şaha gidelim

Bu Yıl Bu Dağların Karı Erimez

Bu Yıl Bu Dağların Karı Erimez
Eser Bâd-ı Sabâ Yel Bozuk Bozuk
Türkmen Kalkıp Yaylasına Yürümez
Yıkılmış Aşiret İl Bozuk Bozuk

Kızılırmak Gibi Çağladım Aktım
El Vurdum Göğsümün Bendini Yıktım
Gül Yüzlü Cerenin Bağına Çıktım
Girdim Bahçesine Gül Bozuk Bozuk

Elim Tutmaz Güllerini Dermeye
Dilim Tutmaz Hasta Hâlin Sormaya
Dört Cevabin Mânasını Vermeye
Sazım Düzen Tutmaz Tel Bozuk Bozuk

Pir Sultan'ım Yaratıldım Kul Diye
Zalim Paşa Elinden Mi Öl Diye
Dostum Beni Ismarlamış Gel Diye
Gideceğim Amma Yol Bozuk Bozuk

CAN VERMEYE DERMANIM MI VAR

Üryan geldim gene üryan giderim
Ölmemeye elde fermanım mı var
Azrail gelmiş de can talep eder
Benim can vermeye dermanım mı var

Dirilirler dirilirler gelirler
Huzur-u mahşerde divan dururlar
Harami var diye korku verirler
Benim ipek yuklu kervanım mı var

Er isen erliğin meydana getir
Kadir Mevlam noksanımı sen yetir
Bana derler gam yükünü sen götür
Benim yük götürür dermanım mı var

Karac'oğlan der ki, ismim öğerler
Ağı oldu yediğimiz şekerler
Güzel sever diye isnad ederler
Benim Hakk'tan özge sevdiğim mi var

NAZLI YÂRDAN GELDİ BANA BİR NAME

Nazlı yârdan geldi bana bir name
Eğer doğru ise kırdı belimi
Dediler ki yarini yad iller almış
Kadir Mevlam nasib eyle ölümü

Bülbüle söyleyin gülüne konsun
Beni yârdan eden Allah'tan bulsun
Sabreyle sevdiğim ilkbahar olsun
Terkedeyim vatanımı ilimi

Ak yâri gördükçe ağladım coştum
Al elinden dolu badeler içtim
Kötüler sandı ki ben yârdan geçtim
Ölmeyince çeker miyim elimi

Karac'oğlan derki konmadan göçmem
Her olur olmaza sırrımı açmam
Kötüler köprü olsa üstünden geçmem
Taşık suya uğradırım yolumu

GEL

Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz
Gayri dünya bana aralandı gel
Derildi defterim artsız arasız
Üst üste dizildi sıralandı gel

Yâri görse idim haftada ayda
Sevip ayrılmaktan ne buldum fayda
Azrail göğsümde canım hay hayda
Ciğerimin başı yaralandı gel

Karac'oğlan der ki başa yazıldı
Gözüm yaşı ceyhun oldu süzüldü
Kefenim biçildi, kabrim kazıldı
Mezarımın üstü karalandı gel

VAR GİT ÖLÜM

Ölüm ardıma düşüp de yorulma
Var git ölüm bir zaman da gene gel
Akıbet alırsın komazsın beni
Var git ölüm bir zaman da gene gel

Şöyle bir vakitler yiyip içerken
Yiyip içip yaylalarda gezerken
Gene mi geldin ben senden kaçarken
Var git ölüm bir zaman gene gel

Çıkıp boz kurtlayın ulaşamadım
Yalan dünya sana çıkışamadım
Eşimle dostumla buluşamadım
Var git ölüm bir zaman da gene gel

Karac'oğlan der ki derdim pek beter
Bahçede bülbüller şakıyıp öter
Anayı atayı dün aldın yeter
Var git ölüm bir zaman gene gel

Benim sadık yarim kara topraktır

Dost dost diye nicelerine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır

Nice güzellere baılandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Ademden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttim tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır

Dileğin var ise Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Comertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allaha
Hak'kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yârim kara topraktır

Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yârim kara topraktır

Herkim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır

ÇOBAN ŞAHBALLI

Bir köyümüz vardı baykuşu çoktu
Yıldızları saya saya büyüdük
Fakir yoksulduk ya anlımız aktı
Karda kızak kaya kaya büyüdük

Anam teşt içinde yurdu başımı
Bizi çimdirirken gör telaşını
Bazlamaya katık yaptım aşımı
Teh dürümü yiye yiye büyüdük

Kışın dam loğlardık kürürdük karı
Av avlardık bulamazdık avcarı
Ne pantol bilirdik nede şalvarı
Uzun fistan giye giye büyüdük

Dut toplamak için ağaca çıkardık
Ölümden korkmazdık daldan sarkardık
Horozun sesine erken kalkardık
Ezan sesi duya duya büyüdük

Sarılar köyündür oban Şahballı
Dilde destan elde saban Şahballı
Boşa büyüklenme Çoban Şahballı
Dağda davar yaya yaya büyüdük

Taze Karlar Yağmış Karın Üstüne

Taze Karlar Yağmış Karın Üstüne
Bülbül Figan Eyler Gülün Üstüne
Dediler Nazlı Yarini El Almış
Daha İflah Olmam Bunun Üstüne

Ekine Gidiyor Elinde Orak
Ekini Kurumuş Tarlası Irak
Yarimi Görünce Alıyor Merak
Ben Yari Görmedim Bunun Üstüne

Yine Güz Geldi De Hava Soğudu
Benim Nazlı Yardan Ahtım Çoğudu
Ondan Gayrı Sevdiceğim Yoğudu
Başka Yar Sevemem Onun Üstüne

Yöre: Sivas
Kaynak: Ali Sultan

Selam Olsun

Yunus Emre-Lütfü Gültekin

Biz Dünyadan Gider Olduk
Kalanlara Selam Olsun
Bizim İçin Hayır Dua
Kılanlara Selam Olsun

Ecel Büke Belimizi
Söyletmeye Dilimizi
Hasta İken Halimizi
Soranlara Selam Olsun

Eceli Gelenler Gider
Hepsi Dönmez Yola Gider
Bizim Halimizden Haber
Soranlara Selam Olsun

Derviş Yunus Söyler Sözü
Yaş Doldurur İki Gözü
Bilmeyen Ne Bilsin Bizi
Bilenlere Selam Olsun

DERMANIM MI VAR

Ben de şu dünyanın nesini sevem
Ovada savrulan harmanım mı var
Çıkıp seyran edem hangi yaylayı
He deyip kalkacak dermanım mı var

Anlamaz da garip gönlüm anlamaz
Mazlum öldürünce yiğit şanlanmaz
Ağardı saçlarım sözüm dinlenmez
Benim padişahtan fermanım mı var

Pare pare etti hakim yaramı
Şaşırdım dünyamı ak mı kara mı
Der Mahzuni neyim alır harami
Benim soyulacak kervanım mı var

Mahzuni Serif

Ayvalı ;Dan Çıktım Yayan


Ayvalı;dan Çıktım Yayan

Dayan Dizlerim Dayan

Emmim Atlı Kendim Yayan

Uyan Hacı Beyim Uyan

Ayvalının Kara Taşı

Yandı Ciğerimin Başı

Emin Hacı;nın Kardaşı

Odasında Yanar Işık

Sofrasında Gümüş Kaşık

Sol Yanında Sedef Beşik

Ayvalı;nın Yazıları

Ceylan Avlar Tazıları

Döne Döne Meleşiyor

Hacı Beyin Kuzuları

Ayvalıdan İndirdiler*

Martine Fişek Sürdüler

Öğleyinen İkindide

Hacı Beyi Öldürdüler

Evimizin Uğru Kaya*

Kayadan Bakardık Aya

Bin Gidelim Hacı Beyim

Tavladaki Doru Taya

Eş Mi İdi Eş Mi İdi*

Gelen Aylı Beş Mi İdi

Ünü Büyük Hacı Beyin

Mavizeri Boş Mu İdi

Hazerine Hüzerine*

Varın Bakın Mavzerine

Hacı Bey;in Al Atını

Çekin Sultan Pazarına

TÜRK MILLETI

Bitsin artik dövüs kavga
Haydi haydi Türk milleti
Çalisalim dalga dalga
Haydi haydi Türk milleti

Komsular kana bulandi
El gitti ay'a dayandi
Dünya kalkti hep uyandi
Haydi haydi Türk milleti

Çok uyuduk bunca yildir
Uyan kimligini bildir
Duracak zaman degildir
Haydi haydi Türk milleti

Gelin ile kizin ile
Her tarafta bezin ile
Tüm olanca hizin ile
Haydi haydi Türk milleti

Sen büyük millet'tin ezel
Böyle zayif durma düzel
Dilin güzel, tinin güzel
Haydi haydi Türk milleti

Hepimiz baci birader
Çalisana kimler ne der
Mahzuni Serif beraber
Haydi haydi Türk milleti





SÜVARİNİN TÜRKÜSÜ

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim.

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim.

Unutamam



Yıllar su gibi akıp gittiler
Bir bir ağardı saçlarımın telleri
Biliyorum unutamayız
Geçmişte yaşanan hatıraları
Acılısını, tatlısını
Ben de unutmadım
İçimde maziye ait ne varsa
Yıllar, aylar ve sayılı günler
Hepsi geçip gidecekler
Sevgiler ve yaşanmışlıklar
Kalacak, kalırsa benliğimizde
Unutulmamacasına
Ölünceye dek
Zaman tünelinde
Un utamayacağım
Seni yeşilliklerle
Kaplı güzel şehir
Kırşehir

Doğan Avcı



DRAMA KÖPRÜSÜ HASAN

Drama köprüsü Hasan dardır geçilmez
Soğuktur suları Hasan bir tas içilmez
At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
Drama mahpusunda Hasan Karakedi dinlesin

Mezar taşlarını Hasan koyun mu sandın
Adam öldürmeyi Hasan oyun mu sandın
At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
Drama mahpusunda Hasan dostlar dinlesin

Drama köprüsü Hasan dardır daracık
Çok istemem Yanko Çorbacı bin beş yüz liracık
At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
Drama mahpusunda Hasan Karakedi dinlesin

Drama köprüsünü Hasan gece mi geçtin
Ecel şerbetini Hasan ölmeden mi içtin
At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
Drama mahpusunda Hasan dostlar dinlesin

Celaloğlan

İpek Mendil Dane Dane
Yuğdular Serdiler Güle
Ana Oğlunu Yuğdular
Başucunda Döne Döne
Gülüm Oy Oy Yavrum Oy Oy

Evlerin Önü Arpa
Kırat Gelir Kırpa Kırpa
Benim Yavrum Hastalanmış
Kuru Yerde Yata Yata
(Mapuslarda Yata Yata)
Gülüm Oy Oy Yavrum Oy Oy

Evlerinde Var Makine
Derdimi Dökeyim Kime
Benim Yavrum Hastalanmış
Götürmemişler Hekime
Gülüm Oy Oy Yavrum Oy Oy

Nasıl Edek Nereye Gidek
Derdimizi Kime Diyek
Suçu Yalnız İnsan Sevmek
Gülüm Oy Oy Yavrum Oy Oy

Evlerinin Önü Yonca
Yonca Çıkmış Dam Boyunca
Bu Yoncayı Kim Biçecek
Celal Oğlan Olmayınca

Gülüm Oy Oy Yavrum Oy Oy

Yöre: Sivas

Bir Gün Şu Dünyadan Göçüp Gidersem

Birgün Şu Dünyadan Göçüp Gidersem
Sunam Sunam Dağlar Duman Aman
Boşa Gider De Gözyaşların Ağlama
Sunam Sunam Kölen Olam Aman

Yok Olur Benliğim Çürürse Beden
Sunam Sunam Kölen Olam Aman
Boşa Gider De Gözyaşların Ağlama
Sunam Sunam Dağlar Duman Aman

Bazı Bazı Mezarıma Gelesin
Sunam Sunam Dağlar Duman Aman
Dileğin Kabuldür Da Bunu Bilesin
Sunam Sunam Kölen Olam Aman

Ben Murad Almadım Da Bunu Bilesin
Sunam Sunam Dağlar Duman Aman
Boşa Gider De Gözyaşların Ağlama
Sunam Sunam Dağlar Duman Aman

Anonim

Dostun Bahçesine

Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş
Korudur Da Benli Dilber Korudur
Gülünü Dererken Dalını Kırmış
Kurudur Da Benli Dilber Kurudur

Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

Bu Meydanda Serilir Postumuz
Çok Şükür Mevlaya Gördük Dostumuz
Bir Gün Kara Toprak Örter Üstümüz
Çürüdür De Benli Dilber Çürüdür

Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

Pir Sultan Abdal; Im Başımdan Başlar
İyisini Korda Kemini Taşlar
Bin Çiçekten Bir Kovana Bal İşler
Arıdır Da Benli Dilber Arıdır

Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

Pir Sultan Abdal
Yöre : Reşadiye

Sivas-Aşık Veysel Şatıroğlu

Sen Bir Ceylan Olsan Ben De Bir Avcı
Avlasam Çöllerde Saz İle Seni
Bulunmaz Dermanı Yoktur İlacı
Vursam Yaralasam Söz İle Seni

Kurulma Sevdiğim Güzelim Deyin
Bağlanma Karayı Alları Geyin
Ben Bir Çoban Olsam Sen De Bir Koyun
Seslesem Elime Tuz İle Seni

Koyun Olsan Otlatırdım Yaylada
Tellerini Yoldurmazdım Hoyrada
Balık Olsan Takla Dönsen Deryada
Düşürsem Toruma Bez İle Seni

Veysel Der İsmini Koymam Dilimden
Ayrı Düştüm Vatanımdan İlimden
Kuş Olsan Da Kurtulmazdın Elimden
Eğer Görsem İdi Göz İle Seni

SILAMA DÖNSEM

Elim boşalsa da köyüme gitsem.
Dağlarında yine at, öküz gütsem.
Kınalı kekliğin taklidin etsem.
Ötüşüme cevap gelir uzaktan.

Kavaklığa varsam tuzağı kursam.
Laleliğe geçsem tavşanı vursam.
Damlacık da su içmeye otursam.
Suya gelen kurtulamaz tuzaktan.

Güzelleri su taşımaz çeşmeden.
Terkos (ı) geldi vazgeçtiler içmeden.
Hazıra kondular ekip biçmeden.
Yarın birgün kurtulamaz kızaktan.

Yaylamıza bakar iğdeli dağı.
Yeniyapan,Terzi ali ortağı.
Yamaçlarda olan tarlayı bağı.
Eken yoktur tanınmıyor bozlaktan.

Topraksız ALKAN;ım yurdun kölesi.
Burnumda tütüyor gavur kalesi.
Temelli bırakmaz mındar (2) ölesi.
Bıktım artık şu gördüğüm dazlaktan.


GENÇLİK MARŞI (DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ)

Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar

Sesimizi yer, gök, su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin

Bu gök, deniz nerede var
Nerede bu dağlar taşlar
Bu ağaçlar güzel kuşlar
Yürüyelim arkadaşlar

Sesimizi yer, gök, su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin

Dağlar taşlar güzel kuşlar
Ya bu insanlar insanlar
Güneş ufuktan bir gün doğar
Yürüyelim arkadaşlar

Sesimizi yer, gök, su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin

Ali Ulvi ELÖVE

ONUNCU YIL MARŞI


Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan

Türk'üz, Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!

Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız;
Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız,
Türk'üz, bütün başlardan üstün olan başlarız;
Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız,

Türk'üz, Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!...

Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını,
Dindirdik memleketin yıllar süren yasını.
Bütünledik her yönden İstiklâl kavgasını;
Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını.

Türk'üz, Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!...

Örnektir milletlere açtığımız yeni iz;
İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kitleyiz.
Uyduk görüşte bilgiye, gidişte ülküye biz;
Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz.

Türk'üz, Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!


Beste: Cemal Reşit REY


Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Behçet Kemal ÇAĞLAR


DERVİŞLİK BAŞTADIR TACDA DEĞİLDİR

Dervişlik baştadır, tacda değildir
Kızdırmak oddadır, sacda değildir
Eğer bir müminin kalbin yıkarsan
Hakka eylediğin secde değildir

Ararsan Allah;ı kalbinde ara
Kudüs;te Mekke;de Hac;da değildir
Kabul et Yunus;un ergen sözünü
Tezcek gelir başa, geçte değildir.

AK ELLERİN SALA SALA YÜRÜYEN

Ak ellerin sala sala yürüyen
Nasıl getireyim seni ele ben
Ben şahin olsam da sen bir balaban
Alsam cırnağıma çıksam yola ben

İlinizde yok muyudu kadılar
Ak ellerin altın tasta yudular
Seni ban güvel ördek dediler
Onun için dolanırım göle ben

Hemene de Karacoğlan hemene
Çanlı kervan indirmişim Yemen'e
Sevdi isem ben yarimi kime ne
Nettim ola şu koğlaşan ele ben

HALBUR KOLTUĞUNDA (gelin) HÖLLÜK ELİYOR
YÖRESİ:SİVAS-ŞARKIŞLA
KAYNAK K. :İhsan ÖZTÜRK
DERLEYEN:İhsan ÖZTÜRK

(UZUN HAVA)

HALBUR KOLTUĞUNDA (gelin) HÖLLÜK ELİYOR
YOLA DÜŞMÜŞ SALLANARAK GELİYOR (sallan sevdiğim)
BANA NİSPETİNEN ELİ SEVİYOR
DUL OLSAN DA ALACAĞIM YAR SENİ

DERELERDE BİTER GÜLÜNEN SUSAM
DELİ OLURUMUŞ YARİNE KÜSEN (sallan sevdiğim)
SON CEVABIN VER DE UMUDUM KESEM
DUL OLSAN DA ALACAĞIM YAR SENİ

SABAHINAN BİR AY DOĞDU ALNIMA
GELİN KOLLARINI DOLA BOYNUMA (sallan sevdiğim
GÜNAHIN VAR İSE BENİM BOYNUMA
DUL OLSAN DA ALACAĞIM YAR SENİ




aç kapıyı emmim kızı

AÇ KAPIYI EMMİM KIZI BEN GELDİM
MİSAFİR ALMAYA YERİN VAR MIDIR
HER TARAFIN TAHTA KABRİN DAR MIDIR
NİYE SÖYLEMİYON ŞİRİN DİLLERNEN


DÜĞÜNÜNDE ACI ŞERBET İÇİLDİ
GELİNLİK ELBİSEN DAR MI BİÇİLDİ
BENİ YARİM GÜZELLERDEN SEÇİLDİ
NİYE SÖYLEMİYON GÜZEL DİLLERNE

Ozan İhsan Öztürk

CEVİZİN YAPRAĞI DAL ARASINDA

CEVİZİN YAPRAĞI DAL ARASINDA
GÜZELİ SEVERLER BAĞ ARASINDA
ÜÇ BEŞ GÜZEL BİR ARAYA GELMİŞLER
BENİM SEVDİCEĞİM YOK ARASINDA

EVLERİNİN ÖNÜ ZERDALİ DALI
PENCEREDEN GÖRDÜM KINALI ELİ O NAZLI YARİ
BENİM SEVDİCEĞİM TOMURCUK GÜLÜ
SENSİZ LOKMALARI YİYEMEZ OLDUM YUTAMAZ OLDUM

DENİZİN DİBİNDE HATÇAM

DENİZİN DİBİNDE HATÇAM DEMİRDEN EVLER
AK GERDANIN ALTINDA ÇİFTEDİR BENLER
AL KINALI PARMAKLAR DA O BEYAZ ELLER
YOLCUYU YOLUNDAN ANAM EYLEYEN DİLBER

DALGA DALGA DALGA DALGA DALGALANIYOR
HATÇAMI GÖRENLER ANAM SEVDALANIYOR
ALÇAKLARA DUMAN ÇÖKMÜŞ YÜKSEKLERE BUZ
GEL SARILALIM KAÇALIM İNCE BELLİ KIZ

YÜCE DAĞ BAŞINDA HATÇAM EKİN EKİLMEZ
YAĞMUR YAĞMAYINCA ANAM KÖKÜ SÖKÜLMEZ
ELLERİN KÖYÜNDE HATÇAM KAHIR ÇEKİLMEZ
DOLDUR AĞULARI İÇELİM HATÇAM

DALGA DALGA DALGA DALGA DALGALANIYOR
HATÇAMI GÖRENLER ANAM SEVDALANIYOR
OVALARA DUMAN İNMİŞ GÖREMEDİN Mİ
A KIZ KENDİ SAÇINI ÖREMEDİN Mİ

ARVALLININ ÖNÜNDE DE PINARLAR HARLAR
HATÇAM ÇIKMIŞ PENCEREYE AY GİBİ PARLAR
BEN HATÇAMI YİTİRDİM DUMANLI DAĞLAR
GÖZLERİMİN PINARLARI DURMADAN ÇAĞLAR

ONU ONU ONU ONU ONUN ONUNA
BEN DE YANDIM HATÇANIN BASMA DONUNA
ALÇAKLARA KARLAR YAĞMIŞ ÜŞÜMEDİN Mİ
SEN BU İŞİN SONUNU DÜŞÜNMEDİN Mİ

derleme: Özay Gönlüm, yöre: Burdur-Çeltikçi

FINDIK DALLARI

YİNE YEŞERDİ FINDIK DALLARI
ACEP NE OLACAK YARİN HALLARI
DALGALANIYOR PEMBE ŞALVARI

KIZ ALLAN PULLAN GEL GEL GEL YANIMA
BEYAZ KOLLARINI DOLA BOYNUMA

TABYA BAŞINDA KIZLAR YANYANA
İÇLERİNDEN BİRİ GÖZ ETTİ BANA
NUR OLSUN SENİ DOĞURAN ANA

FINDIK DALLARI YERLERE DEĞER
YARİN BAKIŞLARI KALBİME DEĞER
ÖLÜRÜM SENİ ALMAZSAM EĞER

HAC'AL OBASI

HAC'AL OBASINI ENGİN Mİ SANDIN
AYAĞINDA POTİNİ VAR ZENGİN Mİ SANDIN
HER OLUR OLMAZI CANIM DENGİN Mİ SANDIN
AYDA DOĞDU GÖREMEDİM YAR SENİ

MERDİVENDEN TIKIR MIKIR İNİŞİN
ÇIĞILDAŞIR ALTIN İLE GÜMÜŞÜN
ÖNCE SÖZ VERİŞİN CANIM SONRA DÖNÜŞÜN
AYDA DOĞDU GÖREMEDİM YAR SENİ

anonim

KALENİN BEDENLERİ

KALENİN BEDENLERİ YAR YAR YAR YANDIM
KOYVERİN GİDENLERİ NİNANAY YARİM NİNANAY NAY
İPEK BÜRÜM BÜRÜNMÜŞ YAR YAR YAR YANDIM
NİKSARIN FİDANLARI NİNANAY YARİM NİNANAY NAY

HOPA NİNA NİNANAY NİNANAY NAY
NİNANAY YARİM NİNANAY NAY

KALEDEN İNİYORUM YAR YAR YAR YANDIM
ÇAĞIRSAN DÖNÜYORUM NİNANAY YARİM NİNANAY NAY
AŞKINDAN KİBRİT OLDUM YAR YAR YAR YANDIM
ÜFLESEN SÖNÜYORUM NİNANAY YARİM NİNANAY NAY

MUALLİM

PENCERESİ CAM CAMA, MUALLİM
SELAM VERDİM AMCAMA, MUALLİM
AMCAM KIZINI VERMEZSE, MUALLİM
TURŞU KURSUN FİNCANA, MUALLİM

PENCERESİ PERDELİ, MUALLİM
ÇİÇEK AÇMIŞ ZERDALİ, MUALLİM
YENİ DE BİR YAR SEVDİM, MUALLİM
O DA BENDEN SEVDALI, MUALLİM

PENCERESİ CAM DEĞİL Mİ, MUALLİM
BOYALARI HAM DEĞİL Mİ, MUALLİM
ELLERİNEN GEZERSİN, MUALLİM
BENİMKİ CAN DEĞİL Mİ, MUALLİM

SEN KÜÇÜKSÜN

HAZİN ESEN SEHER YELİ
AL YANINA GÖTÜR BENİ
KURBAN OLAM KARLI DAĞLAR
VERİN BENİM SEVDİĞİMİ

SEN KÜÇÜKSÜN ÖLEMEZSİN
KEFEN BİLE GİYEMEZSİN
KARLI DAĞLAR ALDI SENİ
İSTESEN DE DÖNEMEZSİN

YÜCE DAĞLAR DİZİ DİZİ
VİRAN ETTİN HANEMİZİ
KİME DİYEK DERDİMİZİ
VERİN BANA YİĞİDİMİ

YARİM İSTANBULU MESKEN Mİ TUTTUN

YARİM İSTANBULU MESKEN Mİ TUTTUN
GÖRDÜN GÜZELLERİ BENİ UNUTTUN

SILAYA DÖNMEYE YEMİN Mİ ETTİN
GAYRI DAYANACAK ÖZÜM KALMADI
MEKTUBA YAZACAK SÖZÜM KALMADI

YARİM SEN GİDELİ YEDİ YIL OLDU
DİKTİĞİN FİDANLAR MEYVEYE DÖNDÜ

yöre: Kayseri

ARDA BOYLARINDA RUMELİ

Arda boylarında kırmızı erik
Helime nin ardında on yedi belik
Ah annecim ah annecim yaktın ya beni
Bu genç yaşta denizlere attin ya beni

Alıverin feracemi annecim diksin
O gıymatlı İsmail e kendisi gitsin
Uyan uyan Yusuf um senin olayım
Ardalar aldı ya nerde bulayım

Arda boylarına ben kendim gittim
Dalgalar vurdukça can teslim ettim
Ah annecim ah annecim yaktın ya beni
Bu genç yaşta denizlere attin ya beni

ORMANCI

Çiktim belen kahvesine baktim ovaya baktim ovaya
Bay mustafa çagirdi dam oynamaya
Ormanci da gelir gelmez yikar masayi yikar masayi
Laf anlamaz ormanci çekmis kafayi

Aman ormanci canim ormanci
Köyümüze biraktin derin bir aci

Köyümüzün sulari hostur içmeye hostur içmeye
Içinde köprüsü var gelip geçmeye
Sevdigimi vurdular hiçmi hiçine
Yazik ettin ormanci köyün gencine

Aman ormanci canim ormanci
Köyümüze biraktin derin bir aci

Maraş Maraş

Maraş Maraşta Derler Uy Amman Amman
Bu Nasıl Maraş Bu Nasıl Maraş
Al Kızıl Kan içinde Can Veren Kardaş
Kardaş Kalk Gidelim Yoldaş Kalk Gidelim
Bizim Eller Gırçıllıdır Geçilmez
Yollar Çamur Kurusunda Gidelim, Burdan Gidelim

Ufak Taşınan Da Uy Amman Amman Bina Yapılmaz
Valla Bir Ben Ölmeyinen Kardaş Maraş Yıkılmaz
Kardaş Kalk Gidelim Yoldaş Kalk Gidelim
Yollar Çamur Kurusunda Gidelim
Lale Sümbül Büyüsünde Gidelim
Kardaş Gidelim Ay Ay Ay

Sarı Yazma

Sarı yazma yakışmaz mı güzele
Sarardı gül benzim döndü gazele
Ben gidiyom sen yarini tazele
Al badeni taştan taşa çal güzel
Vay güzel oy güzel

Sevda köşesine bıraktım postu
Muhabbet kadimdir unutmam dostu
Aman yarin ağ eline olayım desti
Al badeni taştan taşa çal güzel
Vay güzel oy güzel


Kaynak Kişi ÇEKİÇ ALİ

Türkülerle Gömün Beni

Bir Gün Mutlak Öleceğim
Türkülerle Gömün Beni
Size Veda Edeceğim
Türkülerle Gömün Beni

Sazımı Asın Duvara
Yalnız Kalsın Bahtı Kara
Vasiyetim Tüm Dostlara
Türkülerle Gömün Beni

Hep Ağlayıp Gülmemişim
Muradımı Almamışım
Ağlamasın Dostum Eşim
Türkülerle Gömün Beni

Derdiyok´al Diye Diye
Niye Doğdum Bilmem Niye
Götürün Doğduğum Köye
Türkülerle Gömün Beni

Zahidem

Zahide kurbanım ne olacak halim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidene haber sorayım
Zahide bu hafta oluyor gelin

Hezeli dedeli gönül hezeli
Çiçekdağı da döktü m´ola gazeli
Dolaştım alemi gurbet gezeli
Bulamadım Zahidem´den güzeli

Gurbet ellerinde esirim esir
Zahide kurbanım hep bende kısır
Eğer anan seni bana verirse
Nemize yetmiyor bu ev kadar hasır


Kaynak Kişi Neşat Ertaş




Ağlarsa Anam Ağlar

Derde düssem, aci çeksem
Hasta olsam, inlesem
Ben derdime yanar olsam
Deva nedir bilmesem

Aglarsa anam aglar
Gerisi yalan aglar
Sen aglama anacigim
Sesin yüregim daglar

Asik olsam yola düssem
Gece gündüz dolassam
Gurbet ilde garip kalsam
Bir gün gelip can versem

Aglarsa anam aglar
Gerisi yalan aglar
Sen aglama anacigim
Sesin yüregim daglar



Hele bakın

Hele bakın şu feleğin işine
Ne çileler vermiş kulun başına
Mecnunu Leyla'ya hasiret etmiş
Kerem yanmış Aslıhan'ın aşkına

Eyüp dert elinden ne hale gelmiş
Hüseyün aşkına başını vermiş
Ferhat Şirin için dağları delmiş
Nesimi yüzülmüş yarin aşkına

Söz-Müzik Neşet Ertaş



Bir Kökte Uzamış

Bir kökte uzamış sarmaşık gibi
Uzamış gerdana (yar yar) saçların güzel
Gözlerin ufukta bir ışık gibi
Kara bulut gibi (yar yar) kaşların güzel

Boynundaki turunç mudur nar mıdır
Adın huri midir Gülüzar mıdır
Gönlünde başkaları var mıdır
On beş on altı (yar yar) yaşların güzel

Her güzele eda ile salınmaz
Huri misin melek misin bilinmez
Emsalin dünyada yoktur bulunmaz
Cenneti âlada eşlerin güzel

Söz-Müzik Aşık Veysel-Neşet Ertaş

Mor Koyun

Mor Koyun meler gelir
Dağları deler gelir
Hakikatli yar olsa
Uykuyu böler gelir

Mor koyun kuzusuna
Can kaynak bazısına
Ne deyim de ağlayım
Alnımın yazısına.

YALANCI DÜNYAYA KONUP GÖÇENLER

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Kimisinin biter üstünde otlar
Kiminin başında sıra serviler
Kimi masum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Toprağa karışmış nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Yunus der ki gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler, ne bir haber verirler,

KERPİÇ KERPİÇ ÜSTÜNE

Kerpiç kerpiç üstüne
Bu kerpicin aslı ne
Yarim saray yaptırmış
Ak göğsün üstüne

Sallan gel boyuna kurban olayım
Nazik söyle dillerine hayran olayım

Su gelir güldür güldür
Gel kız testini doldur
Eğer anan yok ise
Pencereden sen indir

Sallan gel boyuna kurban olayım
Nazik söyle dillerine hayran olayım

ŞEHİTLER ÖLMEZ

Ana bu sabah yine erken uyandık
Botları boyadık,düzeni yaptık
Sabah sabah iştimada dimdik ayaktaydık
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne
Bir emir geldi babacan komutandan
Araçlara bindik tam teşhizat hep bir anda
Karamanlı başladı dua okumaya ağzından
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Barış BIYIKLI'dan

Seferberlik Türküsü

Havada Bulut Yok, Bu Ne Dumandır.
Mahlede Ölü Yok, Bu Ne Figandır.
Ana Ben Ölmedim, Bu Ne Şivandır.
Aho Yemendir, Gülü Çemendir
Giden Gelmiyor, Acep Nedendir.

Kışlanın Önünde Üç Ağaç İncir,
Kolumda Kelepçe Boynumda Zincir,
Zincirin Yerleri Ne Yaman Sancır.
Aho Yemendir, Gülü Çemendir
Giden Gelmiyor, Acep Nedendir.

Kışlanın Önünde Sıra Söğütler,
Zabitler Oturmuş Asker Öğütler,
Yemene Gidecek Bu Koç Yiğitler.
Aho Yemendir, Gülü Çemendir
Giden Gelmiyor, Acep Nedendir.

Kışlanın Ardında Redif Sesi Var,
Bakin Çantasına Acep Nesi Var,
Bir Çift Kundurası Bir Al Fesi Var.
Aho Yemendir, Gülü Çemendir
Giden Gelmiyor, Acep Nedendir.

Kışlanın Ardını Duman Bağladı,
Analar Babalar Kara Bağladı
Yemene Gidene Herkes Ağladı.
Aho Yemendir, Gülü Çemendir
Giden Gelmiyor, Acep Nedendir.

Kışlanın Ardında Yüzüyor Kazlar,
Ayağım Ağrıyor Yüreğim Sızlar,
Yemene Gidene Ağlıyor Kızlar.
Aho Yemendir, Gülü Çemendir
Giden Gelmiyor, Acep Nedendir.

Kışlanın Ardında Bir Kırık Testi,
Askerin Üstüne Sam Yeli Esti,
Gelinlik Tazeler Umudu Kesti.
Aho Yemendir, Gülü Çemendir
Giden Gelmiyor, Acep Nedendir

Yöre : Elazığ

Bir Ay Doğar İlk Akşamdan Geceden

Bir Ay Doğar İlk Akşamdan Geceden
(Nedem Nedem Geceden)
Şavkı Vurmuş Pencereden Bacadan
(Dağlar Gışımış Yolcum Üşümüş)
Uykusuz Mu Kaldın Dünkü Geceden
(Nedem Nedem Geceden)
Uyan Uyan Yar Sinene Sar Beni

Dağlar Gışımış Yolcum Üşümüş Nasıl Edem Ben
Dağlar Haramı Açma Yaramı Perişanım Ben

Yüce Dağ Başından Aşırdın Beni
(Nedem Nedem Geceden)
Onulmaz Dertlere Düşürdün Beni
(Dağlar Gışımış Yolcum Üşümüş)
Madem Dilber Gönlün Yoğudu Bende
(Nedem Nedem Geceden)
Niye Doğru Yoldan Şaşırdın Beni

Dağlar Gışımış Yolcum Üşümüş Nasıl Edem Ben
Dağlar Haramı Açma Yaramı Perişanım Ben

Aşağıdan Gelir Eli Boş Değil
(Nedem Nedem Geceden)
Söylerim Söylemez Gönlüm Hoş Değil
(Dağlar Gışımış Yolcum Üşümüş)
Bir Güzeli Bir Çirkine Vermişler
(Nedem Nedem Geceden)
Baş Yastığı Kendisine Eş Değil

Dağlar Gışımış Yolcum Üşümüş Nasıl Edem Ben
Dağlar Haramı Açma Yaramı Perişanım Ben


Kaynak Kişi Hasan Durak-İhsan Öztürk
Yöre Malatya/Arguvan

Telli SazdIr Bunun Adı

Telli sazdIr bunun adı
Ne ayet bilir ne kadı
Bunu calan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde

Venedik'ten gelir teli
Eriktendir bunun kolu
Hey Allah'In $a$kIn kulu
Şeytan bunun neresinde

Abdest alsan aldIn demez
Namaz kIlsan kIldIn demez
KadI gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde

Icinde mi dI$Inda mI
Burgusunun ba$Inda mI
Gogsunun nakI$Inda mI
Şeytan bunun neresinde

Dut agacIndan teknesi
Kiri$ten baglI perdesi
Behey insanIn teranesi
Şeytan bunun neresinde

Dertli gibi sarIksIzdIr
AyagI da carIksIzdIr
Boynuzu yok kuruksuzdur
Şeytan bunun neresinde

DERTLi

Bomboş Geldik Kaman'a

Avşarlara oyun edip sürdüler
Döneklere rütbe geldi duydun mu
Türkmenleri top- tüfek kırdılar
Ermeni'den casus oldu duydun mu

Boş kaldı yaylalar sürüsüz dağlar
Yıkıldı obalar analar ağlar
Bozoklu denilen yerdeki beyler
Göçmenleri soyuyormuş duydun mu

Cerit avşar birleşip de göçelim
Seyfe gölün soğuk suyun içelim
Kalmış ise dost ve yaren seçelim
Her bir taraf düşman olmuş duydun mu

Aşa aşa Çiçekdağı yol ettim
Kırşehir'geçip vadiye girdim
Yeşiller içinde bir belde gördüm
Muhaciri seviyorlar duydun mu

Dadaloğlu der ki dağıldık bittik
Gurbet ellerinde perişan olduk
Atları- sürüyü söyleyin nittik
Bomboş geldik şu Kaman'a duydun mu
Dadaloğlu

Seraba Harcanmış Ömre Yanarım ! &#8221; adlı şiiriyle siyasete veda etmiştir:

Hürriyet bir Şirin, ben Ferhat oldum,
Devirler boyunca boşaldım, doldum.
Bir ömür yitirdim, acep ne buldum?
Seraba harcanmış ömre yanarım.

Bir devr-i fazilet açılır sandım,
Rahmandır, diyerek şeytana kandım,
Bu bir rüya imiş, artık uyandım,
Seraba harcanmış ömre yanarım.

Fazilet yolunda çektim çok çile,
İkbale kul olup düşmedim dile,
Bulmadım cefayı dostlarda bile,
Seraba harcanmış ömre yanarım.

OSMAN BOLUKBASI


yasaravci@karincalikoyu40.com